İletişim çağında yaşıyoruz. Son yüz yılda, kentleşmenin
artması, hizmet sektörünün gelişmesi, ticaretin artması, sosyal hayatın
zenginleşmesi, seyahatlerin artması gibi nedenlerden dolayı insanların ömürleri
boyunca yüz yüze iletişim kurma sıklıkları ve süreleri artmıştır. Sabit ve mobil
telefon, internet ve sosyal medya gibi araçlarla insanların uzaktan iletişim
kurma eylemleri de artmıştır. İçe dönük olarak tanımlanan insanlar bile
geçmişteki dışa dönük insanlardan daha fazla iletişim kurmak zorundadır. Bu
alandaki bazı ilginç araştırmalar bakılırsa günümüzde yetişkin bir insanın bir
yılda diyaloğa geçtiği insan sayısı bundan 200 yıl önce bir insanın hayatında
diyaloğa geçtiği insan sayısına eşittir neredeyse. Dolayısıyla günümüz
insanının ikili iletişim kurma becerisi her geçen yıl artmakta ve
gelişmektedir.
Her yeni jenerasyon bir önceki jenerasyonla
kıyaslandığında; ömrü boyunca daha fazla insan tanıdığı, daha hazla insanla
diyalog kurduğu, daha fazla interaktif iletişim içinde olduğu, daha fazla
veriye maruz kaldığı bir gerçek. Her jenerasyon bir öncekinden daha güçlü
iletişim yeteneğine ve olanaklarına sahip artık. Hele hele dışa dönük
insanların iletişim yetenekleri daha da yüksek.
İletişim yeteneği insanların kariyerini ve kaderini
belirlemektedir. İletişim yeteneği güçlü olan insanlar patronların da,
toplulukların da ilgisini çekmektedir. Günümüzün işletmeleri, özellikle de hizmet sektöründe olanlar, yüksek
iletişim becerisi olan insanlara kapılarını açmaktadır. Satış işi de yüksek
iletişim becerisi gerektiren mesleklerden biridir.
Nedense bizde (halk arasında) bir baltaya sap
olamayanların “geçici” mesleği olarak görülür satış işi. Dışardan bakanlarca
küçümsenir. Herkesin yapabileceği bir iş olarak görülür. Ama “geçici” olarak da
başlasa, satış işine girenler bu mesleği severler. İşin dinamizmini,
heyecanını, satış yapmanın keyfini ve kazancını bir yana koyun, kişiye
kazandırdığı “iletişim yeteneği” başlı başına tatmin edici bir unsurdur. (Öyle
ki; iletişim yeteneği zayıf olan gençlere satıcı olarak bir süre bir yerde
çalışmalarını öneririm. Örneğin bir mağazada satıcı olarak 2-3 ay çalışanların
bile iletişim kabiliyetlerinde olağanüstü gelişmeler olur.)
Satış, müşteriyi (ki bu çoğunlukla bir bayidir, esnaftır)
etkileme ve ikna sanatıdır. İletişimi güçlü olan satıcıların müşteri kazanma, sipariş
toplama ve müşteriye hizmet verme kaliteleri de yüksektir.
Öte yandan; muhabbet tellalı veya laf ebesi olarak
bilinen ama satış gücü zayıf olan birçok satıcı da tanıyorum. Satışta iletişim
bambaşka bir şeydir. Bilimseldir, ilkelidir, interaktiftir, empatiktir, boylamsaldır.
Satış kabiliyeti, dolayısıyla iletişim yeteneği geliştirilebilen bir olgudur. Mesleğine
saygı duyan ve buradan büyük bir kariyer çıkarabileceğinin farkında olan
satıcılar kişisel ve mesleki gelişimlerine önem verirler. Her satıştan bir şey
öğrendikleri gibi, diğer satıcılardan ve akademik birikimlerden de bir şeyler
öğrenmeye çalışırlar.
Satış işinde olan tüm satıcıların mesleklerini bilinçli
icra ettiklerini ve mesleklerinin kendilerine kattıklarının farkında
olduklarını iddia edemem. Birçok satıcı emekli olasıya kadar bırakın bir satış
kitabını, satışla ilgili bir makale bile okumamış olabiliyor. Tam da bu yüzden
her firmada başarılı satıcı sayısı genelde satış ekibinin beşte biri civarında
oluyor.
15-20 kişilik bir satış ekibinin toplantısına katıldığınızda
ilk yarım saatte hangi satıcıların yüksek cirolar yaptığını hangilerinin az
cirolar yaptığını anlayabilirsiniz. Yüksek ciro yapan satıcıların söze girme
teknikleri, konuyu ele alış şekilleri, öneri ve itirazları, karşı tarafı dinleme
biçimleri diğer satıcılardan çok daha iyidir. Ciro sıralamasında geride olan
satıcıların ise pek konuşkan olmadıklarını, sadece itiraz etmek için ağızlarını
açtıklarını, barışçıl bir beden diline sahip olmadıklarını, huysuz olduklarını,
fikirlerini düzgün deklare edemediklerini görürsünüz.
Halbuki satıcı sadece daha çok satış yapmak için değil,
firmasında sevilen ve yükseltilmek istenen birisi olmak için de iletişim
yeteneğini artırması gerekir.
İşim gereği yüze yakın firmada bine yakın satıcıyla
tanıştım. Çoğuna müşteri görüşmelerinde eşlik ettim. Saha satıcılarıyla sahaya
çıktım, satış danışmanlarıyla mağazada çalıştım. Beş yüzün üzerinde satıcıya
satış teknikleri eğitimi verdim. Tüm bu gözlemlerimden yola çıkarak bir satıcının
başarılı iletişim kurması için 6 konuya çok önem vermesi gerektiğine karar
verdim. Satıcılara iletişim üzerine verdiğim bu 6 öğüt aşağıdadır.
1.
Bilgini içselleştir
2.
Ne algılattığına odaklan
3.
Etkili bir hitap şeklin olsun
4.
Karşındaki insanı iyi dinle
5.
Karşındaki insanla empati kur
6.
Akılda kalıcı ol
Bu 6 öğüdü sizlere biraz daha açmamda fayda var.
Bilgini
içselleştir
Ne söyleyeceğinizi iyi bilmelisiniz. İnsan bildikleriyle konuşur. Bunu yapabilmeniz için de firmanızı,
ürününüzü, markanızı, hizmet sürecinizi, sektörünüzü ve rakiplerinizden
farkınızı çok iyi bilmelisiniz. Eğer müşterinin sorabileceği her soruya cevap
verecek bilgiye sahipseniz satış görüşmeniz başarılı geçecektir. Bu düzeye
erişebilmek için araştırmacı ve meraklı bir satıcı olmalısınız. Ürünleriniz
nasıl üretiliyor, rakiplerinizden farkınız ne, ticaret ilkelerinizin püf
noktaları neler, müşterinin durumu nedir gibi bir satış görüşmesinde kullanabileceğiniz
tüm bilgilere sahip olmalısınız. Bu konuda dikkat edilmesi gereken ikinci bir
hususu da; söyleyeceklerinizi bir plan dahilinde kademe kademe aktarmaktır. Bir
müşterinizle görüşmeye girmeden önce yapmanız gereken o satış görüşmesinde konuya
nereden gireceğinizi, neler anlatacağınız, neyin üzerinde önemle duracağınız,
konuyu nasıl toparlayacağınızı, bayiyle aranızdaki ticareti daha nasıl
güçlendireceğinizi ve amacınıza ulaştıracak kapanışı nasıl yapacağınızı önceden
planlamaktır. 5N1K kuralına göre söyleyeceklerinizi aktarmaya çalışmalısınız. Elbette
satış görüşmesi planladığınız gibi gitmeyebilir, akışta farklılıklar olabilir.
Ama konusuna hakim bir satışçı satış görüşmesi bittiğinde “tüh şunu söylemeyi unuttum veya keşke şunu da sorsaydım”
demeyecektir.
Ne algılattığına
odaklan
Birisine bir şey yapmasını söylediğinizde, o şeyi yanlış
yaparsa veya söylediğiniz şeyi yanlış anladıysa hata kimdedir? Sizde. Evet
sizde. İsteğinizi doğru anlatabilseydiniz, karşı taraf hata yapmazdı. Ama insanlar bu gibi durumlarda hep karşı
tarafı suçlar. Değil mi? Görüşme buyunca ne konuşacağını düşünen satıcılar
genelde karşı tarafa ne düşündürttüklerine odaklanmazlar. Ne konuşacağınızı
düşünmeyi geçip, ne algılatacağınızı düşünmeye başlamalısınız. Ne söylediğiniz
değil, ne düşündürttüğünüz, ne algılattığınız önemlidir. Bunu
yapabilmeniz için de diyalog halindeyken müşterinizin mimiklerinden,
sorularından ve açıklamalarından anlattıklarınızı ne kadar algıladığına
odaklanın. Ana mesajınızın doğru algılandığına emin olun. Algılama gerçektir. Bayinin (müşterinin) mesajınızı doğru
algılamasını garanti altına almalısınız. Bu da mesajınızı bayinin anlayacağı
şekilde ifade etmenizden geçer.
Etkili bir hitap
şeklin olsun
Birisine bir şey anlatırken ses tonunuz, vurgularınız,
hitap şekliniz ve beden diliniz de çok önemlidir.
«Neye bakmıştınız?» veya «Buyurun, ne istemiştiniz?»
yerine «Hoş geldiniz, size nasıl yardımcı olabilirim?» daha güzel bir hitap
şeklidir. Cansız bir «hoş geldiniz» ile canlı bir «hoş geldiniz» arasında
dağlar kadar fark vardır. Kibar konuşmak, kendinizden daha çok müşteriden
bahsetmek, “sen” yerine “siz” diye hitap etmek, yeri geldiğinde teşekkür etmek
veya özür dilemek, karşınızdakini hassasiyetlerine uygun bir dil tutturmak çok
önemlidir. Konuşurken dinamik olmak, coşkulu
olmak, tedirgin olmadan, kendine güvenerek konuşmak karşı tarafa mesajınızı
aktarmada yardımcı olacaktır. Nasıl söylediğin, ne söylediğinden
daha önemlidir. Mıy mıy konuşan birisi dünyanın en anlamlı ve değerli
cümlelerini kursa dahi ilgi çekmeyecektir. Enerjik, güler yüzlü ve kibar
olmanız müşteride olumlu duygular uyandıracaktır. Sizin güzel anlatımınız müşterinizi
etkileyecektir. Hitabet yeteneğinizi artırmak için antrenman yapmanızı
öneririm. Ayna karşısında çalışın. Telefon görüşmelerinde sesinizi kaydedin ve
dinleyin. Mümkünse satış görüşmelerini kayda alın ve izleyin. Nasıl
konuştuğunuzu ve davrandığınızı gördükçe hitabet yeteneğinizi daha da geliştirirsiniz.
Karşındaki insanı
iyi dinle
İyi dinlemeyen iyi konuşamaz. İletişim çok konuşmakla
değil, iyi dinlemekle başlar. İletişimde başarı, sizin yeterince ve iyi
konuşmanıza bağlı değildir. Karşı tarafı yeterince ve iyi konuşturtmanıza
bağlıdır.
Bir ağzımız iki kulağımız var. Belki de Tanrı iki kere
dinlememizi bir kere konuşmamız istiyordur, ne dersiniz? Bazı satıcılar
müşteriyi konuşturmayıp sürekli kendileri anlatımda bulunmakta, hatta konuşmaya
çalışan müşterinin sözünü kesmektedir. Kendilerini bir hitabet ustası gören ve
çok konuşmakla satışı yapabileceğini sanan satıcılar sadece müşterinin
antipatisini kazanırlar. Müşterisini iyi dinleyen, müşterisini konuşturan satıcı
başarıya daha yakındır. Müşterinin ihtiyaçlarını doğru anlayabilmeniz için onu
konuşturun. Sizden tam olarak ne istediğini öğrenin. Bunun için çok soru
sormanız gerekebilir. Özellikle ilginç sorularınızla müşteride uzman izlenimi
bırakmanız mümkündür. Her müşterinin ilgi alanı değişiktir, dolayısıyla sizden
satın alma motivasyonları farklı olacaktır. İhtiyacını anlamadığınızı gören
müşteri sizi kafasında silecektir. Bu yüzden müşternin anlattıklarını iyi
dinleyin ve iyi dinlediğinizi gösteren sorular sorun.
Karşındaki insanla
empati kur
Karşındaki insanı anlamaya ve tanımaya çalışmalısın. Müşterinin
ihtiyaçlarını ve beklentilerini iyi anlamazsan satış yapamazsın. Müşterinin
itirazlarına savunma tepkisiyle cevap vermemelisin. Empati yeteneğini
geliştirmelisin. Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak
olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini
doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine “empati”
denir. İnsanların neyi nasıl anlayacağını ya da algılayacağını kestirmek için
öncelikle o insanı yeterince anlamış ve algılamış olmanız gerekiyor. Eğer siz
müşterinizi iyi anlayamazsanız, onu iyi anlayacak bir satışçı (rakip firma)
mutlaka çıkacaktır. Müşterinin itirazlarını ve şikayetlerini dikkatlice
dinleyip, ajandanıza not alın. Böylece görüşlerinin dikkate alındığını, değer
verildiğini düşünürler. Müşteriyi iyi anlamak istiyorsanız firmasını ve
kendisini Google’da araştırın. İnternetten müşteriniz hakkında bir dünya bilgi
edinebilirsiniz.
Akılda kalıcı ol
Söyledikleriniz belli bir süre sonra unutulacak veya
yanlış hatırlanacak. (Maalesef bu da iletişimin bir gerçeği!) Söylediklerinizin
hemen unutulmamasını veya yanlış hatırlanmasını istemiyorsanız daha etkili
anlatım teknikleriniz olmalıdır. Yapılan araştırmalara göre zaten bir insan bir
diyalogda söylemek istediğinin %80’ini söylüyor, %20’sini söylemeyi unutuyor. Kuru
kuruya yapılan bir diyalogda karşı taraf da zaten söylenenlerin hepsini
algılayıp anlayamıyor. Sadece %60’ını anlıyor. Görüşme bittikten 3 saat sonra
%40’ı hatırlıyor, 3 gün sonra %15’ini hatırlıyor, 3 ay sonra %5’ini bile
hatırlamıyor. Yani sırf kelimelere dayalı bir iletişimde akılda kalıcılık zor.
Dolayısıyla etkili ve hatırlanabilir bir mesaj aktarmak istiyorsanız
görsellikten ve interaktiviteden yararlanmalısınız. Görüşme sırasında broşür
vermek, web sitenizi göstermek, sunum yapmak, tahtaya yazılar yazmak, grafikler
çizmek, video izletmek, ürünü denetmek, diğer müşterilerden örnekler vermek akılda
kalıcılığı artırır. Sonrasında görüşmeyle ilgili müşteriye görüşme tutanağı
göndermek, görüşme sonucuna dair teklif veya projenizi kısa zamanda mail ile
iletmek akılda kalıcılığınızı daha da artıracaktır (mailinizi mümkünse müşteri
tarafındaki bir ikinci kişiye de CC’lemenizi öneririm). Böylece görüşmenizden
sonraki üçüncü ayda dahi müşteriniz görüşmede konuşulanların %50’sini
hatırlıyor olacaktır.
Stanford Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada iş
yaşamında başarılı olan insanların başarısının %94’ü ilişki ve iletişim yeteneklerinin
yüksek olmasından kaynaklanıyormuş. Satışlarınızı artırmak için belki de iletişim
tekniğinizi değiştirmeniz gerekiyordur. Ne dersiniz? Yukarıda bahsettiğim 6
öğeye önem verirseniz iletişim becerilerinizi artıracağınızı ve daha başarılı
bir satıcı olacağınızı rahatlıkla söyleyebilirim.
Bol satışlar.
Web sitem: www.muratsaylan.com