1 Ağustos 2002 Perşembe

Önce hangisi?



Çağdaş kuruluşlar, kaliteli mal üretmek, hedef kitle için cazip bir fiyattan satmak ve kolayca elde edilebilir hale getirmekten daha fazlasını amaçlamaktadırlar: Kurumsallaşmak ve markalaşmak. Her ikisi de, bir işletme için “sürekli geliştirilmesi” gereken olgulardır.

Marka olmak “isimli/logolu ürün” olmaktan ya da reklam kampanyası yapmaktan çok daha öte birşeydir. Ürünlerinde sunduğu fayda ve kalite ile farklılaşanlar, bulunurluğunu kolaylaştıranlar, etkili satış geliştirme taktikleri bulanlar, marka iletişimini süreklileştirenler, müşteri ilişkilerini başarıyla yönetenler ve de dünyayı iyi takip edenler markalaşabilecektir.

Markalaşmak için, sürekli yeni verilerin toplanması, yeni bilgilerin paylaşılması ve yeni fikirlerin üretilmesi gerekir. Beceri, ancak sürekli bilgi akışı ile verimliliğe ve kara dönüşür. Sürekli öğrenen ve öğrendikleriyle rekabetsel avantaj sağlayan kuruluş olmak için de kurumsallaşmak gerekir. Kurumsallaşmak sadece operasyonel süreçleri iyileştirmek değildir. Tüketicisini izleyen, anlayan ve gizli ihtiyaçlarını da karşılayabilen yapıda olmaktır. Kurumsallaşmak, sanılanın ve uygulananın aksine üretimden değil pazarlamadan başlar. Müşteriden hareketle yapılanmak ve kurumsallaşmak bugünün iş dünyası için olmazsa olmazdır.

Peki, nereden başlamalı?
Kurumsallaşmak ve markalaşmak için, tüm çalışanlar, kendilerini pazarlama departmanının temsilcisi olarak görmeli, markanın tanıtımından ve satışından kendilerini sorumlu hissetmelidirler. Farklı fikirler geliştirebilmeleri, ürüne ve dağıtıma katkıda bulunabilmeleri, müşteriyle ilişkide etkin sunumlar yapabilmeleri, daha verimli ve karlı olabilmeleri için yaratıcı ve stratejik düşünmeleri şarttır. Kurumsallaşma ve markalaşmaya katkıları ancak böyle olur. Tüm bunlar için de asgari bir pazarlama ve iletişim bilgisine sahip olmaları gerekir.

İnsan bildikleriyle düşünür ve düşünce kalitesine göre de katma değer üretir. Beyin fırtınalarında, arama toplantılarında görüş bildiren, tartışan, değerlendiren ve çözüme giden stratejik yolu bulan çalışanlarla kurumsallaşma ve markalaşma gerçekleşir.

Peki, bu çalışanları nereden bulacağız?
İçinizden. Dışarda eleman aramayı bırakın. Transferi unutun. Bunun sonu gelmez. Eleman sirkülasyonunu durdurun. Onun yerine içinize yönelin. Çalışanlarınıza cesaret aşılayın. Fikirlerini alın. Katılımcı olmalarını sağlayın. Çalışanlarınızın, mesleki bilgi ve becerilerini artıracak, kişisel gelişimlerine yararlı olacak eğitimler düzenleyin. Onların da aklını kullanın. Unutmayın; Kendi aklını kullanan akıllıdır. Başkalarının da aklını kullanan zekidir.

Kısacası, kurumsallaşmak ve markalaşmak için dönüşüme önce çalışanlarınızdan başlayın.


Web sitem: www.muratsaylan.com