Banka Markaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Banka Markaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Kasım 2009 Pazar

Banka Markalarımız

Bankacılığımızın ilk zamanlarında devlet eliyle kurulan bankaların isimleri hedef kitleleriyle ve konumlandırmalarıyla örtüşen anlama sahipmiş. İçlerinden bazıları kötü veya kötü niyetli yönetimlerden dolayı battılar veya kapandılar. Bu bankalardan ilk aklıma gelenler; Öğretmenler Bankası, Tütün Bank, Pamukbank, Emlak Bankası, Etibank, Sümerbank…

Artık belirli bir niş alana odaklanan ve sadece o alanda uzman kalmayı düşünen banka neredeyse kalmadı. Her banka tüm segmentlere odaklanıyor, tüm bankacılık ürünlerini sunuyor. 7 yıl önce tarih olan Osmanlı bankasının sloganı tüm bankalar için geçerli artık; “Yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı bankasıyız”.

Bankacılar farklılaşmayı sadece reklamlarla yakalamaya çalışıyor. Türkiye’nin belli başlı yaratıcı ajanslarını kapan bankalar için sorun yok. Reklamcıları onları nasıl olsa zihinlerde farklılaştırabiliyor!

Bazı bankalar hem kurumlarına hem de ürünlerine yönelik müthiş marka iletişimi yatırımı yapıyorlar. İletişimde sürekliliğe inanıyorlar. Kadrolarında devasa marka iletişimi ekipleri var. Marka iletişimi adına yeni olan her şey ilk önce bu bankalar tarafından kullanılıyor.

Bazı bankalar ise marka iletişimi faaliyetlerini aralıklarla yapıyorlar. İletişimde süreklilik olmadığı gibi tutarlılık da yok.

Büyük reklamveren olsa da olmasa da bazı bankaların kendi vizyon ve misyonuyla örtüşen konumlandırma belirlemek yerine reklam ajansının kulağa hoş gelen konumlandırma önermesini yeğlediklerini görüyoruz.

Vizyon ve misyonlar laf olsun torba dolsun diye mi dolduruluyor? Değilse, neden reklam ajansları konumlandırma belirlerken ve iletişim mesajları oluştururken reklamverenin vizyon ve misyonları kaale almazlar?

(Sanırım bu kopukluk reklam ajansının ve halkla ilişkiler ajansının birbirine mental uzaklığından kaynaklanıyor. Vizyon ve misyonu öneren ve yazan genelde halkla ilişkiler ajansı oluyor, konumlandırmayı belirleyen ise reklam ajansı oluyor. Sonuç olarak birbiriyle kel alaka ve örtüşmeyen vizyon/misyon ve konumlandırma tanımları ortaya çıkıyor. İkili kişilik sendromu yaşatıyorlar markaya.)

Aktif büyüklük sıralamasında ilk dokuzda bulunan bankaların marka iletişimlerini ve konumlandırmalarını kendi deklare ettikleri vizyon ve misyonları ışığında değerlendirdiğimizde bu tezimin haklılığını göreceksiniz.

Ziraat Bankası
Vizyonu: Banka'nın sektördeki lider rolünü güçlendirerek rakiplerin örnek aldığı, Türkiye'de ve dünyada yaygın, güvenilir ve kaliteli hizmet sunan bir banka olmaktır.
Misyonu: Tarım sektörü başta olmak üzere reel kesime destek sağlamak, yaygın şube ağıyla geniş ürün yelpazesini en hızlı ve uygun maliyetle bireysel müşterilerine sunmak, sosyal sorumluluk anlayışı ve bankacılık etik kurallarına uygun hizmet vererek ekonomiye ve bankacılık sektörünün gelişimine katkıda bulunmaktır.
Yorumum: Buram buram bir devlet bankası. Türkiye’nin ilk bankalarından. Belli bir hedef kitleye (çiftçilere) odaklanarak kurulmuş. Bankanın hedef kitlesi ve misyonu adına nakşedilmiş. Odağını kaybetmemiş olması en büyük artısı bence. Ziraat Bankası için kırk yılda bir reklamlara çıkıyor desek abartmış olmayız. Kendisini anlatma ihtiyacı duymayan, anlattığı zaman da sadece böbürlenen mesajlar verdiğini görüyoruz. Vizyonlarında bahsettikleri rakiplerinin örnek alabileceği hangi özellikleri var bilemiyorum. Ziraat bankasının marka değerinin zayıf olduğunu ve olası bir özelleşme sonrasında isim değişikliğine uğrayacağını düşünüyorum.

İş Bankası
Vizyonu: Lider, öncü ve güvenilir banka konumunu sürdürerek, müşterilerin, hissedarların ve çalışanların, Türkiye’de en çok tercih ettikleri banka olmak.
Misyonu: Müşteri ihtiyaçlarını hızlı, etkin, kaliteli çözümlerle karşılamak,  hissedarlarımıza yarattığımız değeri istikrarlı bir biçimde artırmak,  çalışanlarımızı işlerinde en yüksek performansı gösterebilmeleri için teşvik etmek.
Yorumum: İsmi çok avantajlı ve yan anlamı kuvvetli bir logoları var. Vizyonlarına sıkı sıkıya bağlı marka konumlandırmaları ve iletişim mesajları var. Atatürk’ün kurdurduğu banka olmanın sorumluluğunu sık sık marka iletişimlerinde hissettirdiklerini görüyoruz. Liderliklerini pekiştirmek amacıyla yüksek perdeden konuşurken alttan gelen bankaların ataklarına karşılık veremediklerini düşünüyorum.

Garanti
Vizyonu: Avrupa'da en iyi banka olmak.
Misyonu: Etkinliğimiz, çevikliğimiz ve örgütsel verimliliğimizle; müşterilerimize, hissedarlarımıza, çalışanlarımıza, topluma ve çevreye kattığımız değeri sürekli ve belirgin bir biçimde artırmaktır.
Yorumum: Reklamlarının büyümesine çok etkisi olduğunu düşünüyorum. Vizyonları iddialı ama marka kişilikleri iddialı değil. Kurumun ve ajansın ayrı düştüğü nokta bu olsa gerek. Yenilikçi ve dinamik banka konumlandırmasına oynuyorlar sanki. Şubelerinin yüzünü eğlenceli bir tasarıma dönüştürmeleri bu konumlandırmalarına hizmet ediyor. Çıkardıkları yeni ürünleri reklamlarında çok iyi anlattıklarını düşünüyorum. Misyonlarına uygun marka iletişimi projelerine de imza atıyorlar.

Akbank
Vizyonu: Üstün nitelikli insan kaynağının sürekli olarak fark yaratan sonuçlar elde ettiği en beğenilen Türk şirketi olmaktır.
Misyonu: Türkiye'deki en mükemmel bankacılık deneyimini yaşatmak ve paydaşlarına büyük değer yaratmaktır.
Yorumum: Uzun süredir kırmızı fonda yaratıcı tekniklerle ilginç reklamlar yapıyorlar. Zeka kokan Avrupai hareketler bunlar… Vizyonlarını marka konumlandırmalarına taşımaya çalıştıklarını gözlemliyorum. Yaratıcı çözümler sunan banka konumlandırması için marka iletişiminin diğer araçlarını daha yoğun kullanmalılar bence.

Yapı Kredi
Vizyonu: İstikrarlı büyüme ve değer yaratımı ile finans sektörünün tartışmasız lideri haline gelmek, müşterilerin ve çalışanların ilk tercihi olmaktır.
Misyonu: Yapı Kredi faaliyetlerinde, ilişkide bulunulan tüm paydaşların çıkarını gözeterek toplumsal hayata maksimum katkı yapmayı amaçlar.
Yorumum: Marka değerinin olduğunu ispatladı. Koçbank tarafından alınmasına rağmen adını korudu. Adından dolayı “mortgage” konusunda öne çıkacak adımlar atar diye düşünmüştüm ama pek üstünde durmadılar. Eskiden iddialı ve yenilikçi bir marka konumlandırması vardı. Şimdiki marka konumlandırmasını anlayabilmiş değilim.

VakıfBank
Vizyonu: Türkiye’nin ilk üç bankası arasında yer almaktır.
Misyonu: İnsana ve bilgiye verdiği önemi en kuvvetli sermayesi kabul ederek yeni atılımlarla çağdaş bankacılığı ileriye taşımak, etkin ve verimli çalışarak menfaat sahiplerine kattığı değerleri sürekli artırmaktır.
Yorumum: Bir kamu bankasından beklenmeyecek şıklıkta marka kimliklerini yenilediler. Gerçekten yeni logo ve lansmanı güzel oldu. Üstelik samimi ve esprili mesajlar verebiliyorlar. Özel statüde bir banka olduğu için marka iletişimi daha kuvvetli. Bir de iletişimlerinde sürekliliği yakalayabilseler. Vizyonlarında ilk 3’e girmeyi hedeflemelerini gerçekçi ve doğru bulmuyorum. Hoş, vizyonları ve marka iletişimi faaliyetleriyle VakıfBank yabancı sermayeye gelin gitmeye hazır bir banka olduğu imajını da vermek istiyor olabilir.

Halk Bankası
Vizyonu: Evrensel bankacılığın tüm gereklerini yerine getiren, bireysel hizmetlerde güçlü, bölgenin lider KOBİ bankası olmak
Misyonu: Bölgemizde ve dünya bankacılığında saygın bir yer edinmek.
Yorumum: Adının ve odağının hakkını veremeyen markalardan biri daha. Reklamda sürekliliği olmadığı sürece bunu başaramayacak da. Vizyonundan yola çıkarsak KOBİ bankacılığına odaklanması ve bu alanda liderliği ele alması gerekir. İletişimlerini sadece bu alana kaydırmalarını beklerdim. Özel bankaların KOBİ dışındaki ürünleriyle rekabet etmeyi akıllarına getirmemeleri daha doğru olur.

Finansbank
Vizyonu: Örnek alınan lider banka olmak.
Misyonu: Müşterilerin beklentileri üzerinde hizmet sunan, hissedar ve çalışanlarının ortağı ve mensubu olmaktan gurur ve mutluluk duydukları, güvenilir, karlı, sosyal sorumluluğunun bilincinde bir banka olmak.
Yorumum: Bankacılığı iyi bilen, emin adımlarla ilerleyen, güvenilir banka imajını kısa sürede oturttular. Bulunduğu yere tırnaklarıyla geldiler diye düşünüyorum. Teknoloji marketlerinin büyük potansiyel taşıdığını görüp bu marketlere özel CardFinans uygulamaları başlatmaları tam bir kanattan saldırı örneğiydi. Örnek alınacak uygulamalara daha sık imza atarlarsa vizyonlarının hakkını verebilirler.

Denizbank
Vizyonu: Sürdürülebilir ve karlı büyümeyi sağlayarak Türkiye’de ilk beş banka arasında yer alıp uluslararası finansal ortamın bölgemizdeki en güçlü ortağı olmaktır.
Misyonu: Sektördeki pozisyonu, imajı ve kurumsal nitelikleri ile çalışanın, müşterisinin ve hissedarının memnuniyetini maksimize eden bir banka olmak.
Yorumum: Üst sıraları hedeflediklerini hissettirmeye başladılar. Erdal Özyağcılar ve Beyaz ile başlattıkları reklam serisine daha yaratıcı reklamlar ile devam etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Sponsorluklar ve sosyal sorumluluk projeleri aracılığıyla daha fazla görünür olmaları da gerekir.


Bankalara kendi vizyon ve misyonlarıyla örtüşen reklamlar diliyorum. Ya da tam tersi; imajlarıyla (algılanan konumlandırmalarıyla) örtüşen vizyon ve misyon belirlemelerini öneriyorum. 


Web sitem: www.muratsaylan.com