İş dünyasında ağzı olan “kurumsallaşma” diyor. İşler iyi
gitmiyorsa herkes kurumsallaşamamaktan yakınıyor. Her düzeyden çalışan
şirketinin kurumsallaşma düzeyini eleştiriyor ama nasıl kurumsallaşabilecekleri
konusunda en ufak bir öneri bile getiremiyorlar. Bu kadar kurumsallaşma deyip,
kurumsallaşmanın ne menem bir şey olduğunu merak edip araştırmamak da bize has
bir durum olsa gerek. Ayrıca gözlemlerime göre; bu konuda en çok şikâyeti edenlerin,
kurumsallaşmanın önündeki en büyük engel olduğunu veya kurumsallaşma adımlarına
ayak uydurma konusunda en gerilerde kaldığını söyleyebilirim.
Herkesin kurumsallaşmadan anladığı ve beklediği şey farklı.
Öncelikle kısa bir tanımla başlayalım ve ardından kurumsallaşma adımlarının
neler olabileceğini ele alalım.
Kurumsallaşma;
bir işletmenin faaliyetlerinin bireylerin varlığına bağlı olmadan
sürdürülebilmesi ve geliştirilebilmesi için gerekli yapının kurulmasıdır. Yani
işten bir süreliğine veya tamamen patron da ayrılsa, genel müdür de ayrılsa,
insan kaynakları müdürü de ayrılsa, satış müdürü de ayrılsa, satıcı da ayrılsa,
makine operatörü de ayrılsa, depocu da ayrılsa, güvenlikçi de ayrılsa
şirketteki çarkların işlemeye devam etmesidir kurumsallaşma. Bunu sağlayabilmek
için kişilere bağımlı olmayan sistemler kurmanız ve ilkeler geliştirmeniz gerekir
firmanızda.
Kurumsallaşma şirketlerin ömrünü uzatacak, sahiplerinin
stresini azaltacak ve onlara boş zaman yaratacak yegâne yöntemdir.
Marka danışmanları kurumsallaşma konusuna girmezler ama
kurumsallaşma düzeyi yüksek firmalarda marka yönetiminin daha kolay olduğunu
bilirler. Yani kurumsallaşma markalaşmanızı, daha fazla katma değer üretmenizi,
sürdürülebilir büyümenizi neredeyse garantiler. Bu yüzden ben de dilim
döndüğünce, bilgim yettiğince müşterilerime kurumsallaşmaları konusunda yol
yöntem öneririm.
İnternette kurumsallaşma üzerine araştırma yaparsanız pek
çok şey okursunuz ama kurumsallaşmak isteyen firmalara yol haritası sunan bir
makale bulamazsınız. Deneyimlerim, gözlemlerim ve araştırmalarım ışığında
firmanızı nasıl kurumsallaştırabileceğinize dair size hap şeklinde bilgiler
aktarmak istiyorum.
Kurumsallaşmak
için atmanız gereken 20 adım:
1) Kurumsallaşmak
isteyen her şirketin öncelikle kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri
olmalıdır. Bu hedefler; hissedarlar, onların varisleri ve üst düzey yöneticiler
tarafından bilinmeli ve özümsenmelidir. Hedefler 10 yıllık süreçte ciro,
yaygınlık, iş geliştirme, yeni girişimler, bilinirlik, marka değeri, vizyon,
misyon ve benzeri alanlarda olmalıdır. 10 yıl sonra firmanızın nasıl olacağını,
hangi yeni alanlarda yeni iştiraklerinizin olacağını hayal ederek işe
başlamalısınız. Sonra da bu 10 yıl sonrasının fotoğrafına ulaşmak için her yıl
neler yapılabileceğinizi hayal etmelisiniz. Bu hayallerinizin üzerinde
yeterince ve toplu olarak düşünürseniz, hayalleriniz hedefiniz olur. Böylece
hissedarlar ve üst düzey yöneticilerin vizyonu, hedefleri ve beklentileri ortak
hale gelir. Sürekli geliştirilen ve güncellenen uzun menzilli hedefleriniz
yoksa kurumsallaşmanız hayal olur.
2) Hedefler
tanımlandıktan sonra, bu hedeflere nasıl ulaşılacağına dair fikirler, projeler
ve planlar geliştirilmeli, bunların üzerinde tartışarak strateji ortaya konmalıdır. Strateji;
kısa, orta ve uzun vadede neler yapılması gerektiğini ve bu yapılanların hangi
sonuçlara neden olacağını belirten yol haritasıdır. Elbette sonuçlar sizi
hedeflerinize ulaştırmalıdır. İyi bir strateji hazırlayabilmeniz için ülke ve
dünya ekonomisini yakından takip etmeli, ekonomik geleceği öngören raporları
okumalı, sektörünüzün veya girebileceğiniz sektörlerin geleceğini araştırmalı,
rakiplerinizin neler yaptığını öğrenmelisiniz. Stratejik düşünce için; 360
derece bakış açısı gerekir, günlük iş rutininden kafanızı kaldırıp dünyada ve
sektörünüzde neler olup bittiğine bakmanız gerekir.
3) On yıllık
hedeflerinizi ve bu hedeflere ulaşma stratejinizi belirlediğinize göre artık sürdürülebilir
büyüme planınızı hazırlayabilirsiniz. (Buna stratejik planlama da denir.) Bu planda yapacaklarınız takvime
bağlı şekilde yazılı olmalı ve taslak bütçe (gelir-gider tahminleri)
içermelidir. Bu plan sizin rehberiniz olacaktır ve her yıl güncellenmeli/geliştirilmelidir.
Hedefler, strateji ve sürdürülebilir büyüme planı bir
pazarlama danışmanı eşliğinde hazırlanırsa daha zengin, daha zorlayıcı, daha
ulaşılabilir, daha gerçekçi ve daha güzel olur.
4) Hedeflere
ulaşmak için ortaya konan strateji ve sürdürülebilir büyüme planı ışığında gerekiyorsa
şirket yeniden yapılandırılmalıdır.
Yeniden yapılanma; yeni bir
organizasyon şeması, yeni departmanlar, terfiler ve işten çıkarmalar, yeni
yöneticiler, yeni iş akış süreçleri, yeni görev tanımları, sorumluluk ve yetki devirleri,
işyeri içinde yer değişikliği, hatta lokasyon değişikliği bile gerektirebilir.
Değişim herkesi korkutur ama farklı sonuçlar elde etmek istiyorsanız farklı
şeyler yapmalısınızdır. Kurumsallaşmak için değişimden, yeniden yapılanmadan
kaçınmamalısınız. Yeniden yapılanma yönetim danışmanlığı alınarak
kurgulanmalıdır. Dışarıdan bir göz size ufuk açıcı ve geleceği taşıyacak bir
yapılanma ve değişim kurgusu önerecektir.
·
Yeniden yapılanmanın en önemli ayaklarından biri
de ihtiyacınız olan yeni departmanları kurgulamak ve açmaktır. Pek çok firmanın
ihtiyacı olmasına rağmen İnsan Kaynakları, ArGe, Pazarlama, Yönetim Sistemleri
(IT, ERP), İç Denetim gibi birimleri/departmanları henüz yoktur. Bu bölümlerin
açılması yeniden yapılanmanın kapsamındadır. Belli bir büyüklüğe erişen bir
şirket, modern bir işletmenin ihtiyacı olan departmanları açmadan kurumsallaşamaz.
·
Not 1: Pazarlama ile satış birbirine
karıştırılmamalıdır. Satış ile pazarlama birbirinden farklı görevler üstlenir.
Pazarlama stratejik planlamaya dair kurgulamaları yapar, satış müşteri
ilişkilerine odaklanır. Geleneksel işletmelerde (ve elbette KOBİ’lerde); ürün gamına (yeni ürünlere, öldürülecek
ürünlere, ArGe’ye), fiyatlamaya
(toptan ve perakende satış fiyatlarına, ıskontolara, vadelere), müşteri karmasına (toptancı bayiler,
perakendeci bayiler, ihracat…vb), ürünlerin
nasıl tanıtılacağına (kataloğa, fuarlara, reklama…vb) genellikle patronlar
karar verir. Büyüyen firmalarda patronlar bu kararları delege etmelidir. Bu
işleri delege edecekleri birim Pazarlama Departmanıdır. Çünkü pazarlama ürün
gamını, fiyatları, satış kanallarını ve tanıtımı kurgular. Patronun bu
görevleri yeni kurulacak pazarlama departmanına devretmesi (delegasyon) büyük
bir değişimdir ve kurumsallaşmada önemli bir adımdır.
·
Not 2: Geleneksel firmalarda ve KOBİ’lerde genel müdür çoğunlukla patrondur.
Büyüdüğü için kurumsallaşmak isteyen firmalarda patronlar genel müdür koltuğunu
bir profesyonele devretmeyi de kabullenmelidir. Bu profesyonelin şirketle
ortaklık bağı olmamalı, iyi bir eğitime ve tecrübeye sahip olmalıdır. Dışarıdan
transfer edilebileceği gibi, şirket içinde başarılı olan bir yönetici de genel
müdürlük makamına atanabilir. Genel
Müdür, yönetim kurulunun belirlediği; vizyon, misyon, strateji, sürdürülebilir
büyüme planı, hedefler ve yıllık bütçe planı ışığında tüm departmanların
koordineli bir şekilde çalışmasını sağlayan, kendisine bağlı yöneticilerin
performansını denetleyen ve bu yöneticilerden en üst verimi almaya çalışan en
tepe yöneticidir. Genel müdür yönetim kuruluna karşı sorumludur. Genel müdür yönetim
kuruluna karşı hesap veren, bilgilendiren konumundadır. Tüm departman
yöneticileri genel müdüre bağlı ve sorumlu çalışır. Bazı şirketlerde Genel
Müdür yerine İcra Kurulu Başkanı unvanı kullanılır. Yabancılar bu pozisyondaki
kişiye CEO (Chief Executive Officer) der.
5) Organizasyon şeması kimin hangi departmanda,
hangi hiyerarşide olduğunu gösteren tablodur. Tüm çalışanlarca görünür bir
yerde olması gereken bu şema sayesinde işletmede temel düzen (diziliş)
sağlanmış olur. Organizasyon şeması şirketin 10 yıl sonraki birimleri ve
departmanları düşünülerek (göz önüne alınarak) hazırlanmalıdır. Böylece;
İleride açılacak iş pozisyonları ve bölümleri şimdiden tüm çalışanlarca bilinmiş
olur ve o işlerin vekaleten kimlere verildiği de görülmüş olur. Yıllar içindeki
istihdam ihtiyacı patronlar tarafından görülürken, çalışanlar da kendi kariyer
planlamalarını yapabilirler. Kurumsallaşmış büyük firmaların organizasyon
şemalarını inceleyerek, size uygun organizasyon şemasını hazırlamalısınız. Organizasyon şemasını hissedarlar, genel
müdür, insan kaynakları ve yönetim danışmanı birlikte hazırlar.
6) Organizasyon
şemanızdan sonra iş akış süreçlerinizi hazırlamanız gerekir. İş akış
süreçlerinin tanımlı olması kurumsallaşmanın önemli parçalarından biridir.
Satın alma sürecinden üretim sürecine, satış sürecinden sevkiyat sürecine kadar
her şeyin şirketinizde nasıl yapıldığını yazılı ve şemalı olarak hazırlamanız
gerekir. Bu şemalar çalışanlara iş tanımları yapılırken çok eğitici ve öğretici
olacaktır. Ayrıca verimliliğinizi gözden geçirmenize yarayacaktır. İş akış
süreçlerini departman yöneticileri kendi ekiplerinin fikirlerini alarak
hazırlar ve üst yönetimin de görüşlerini aldıktan sonra yayınlar.
7) İş akış
süreçlerinden sonra şirketinizdeki pozisyonlardan beklentilerinizi yazılı
hale getirmelisiniz. Bir pozisyona atanan çalışana verilecek bu doküman
sayesinde çalışan; görev, yetki ve sorumluluklarını çok iyi kavrayacaktır. Çalışanlar, pozisyonlarının gerekliliklerini
böylece daha iyi özümseyeceklerdir. Görev, yetki ve sorumluluk dokümanını insan
kaynakları hazırlar.
8) Çalışanlar
görev, sorumluluk ve yetkilerini bilerek işe koyulurken, iç yönetmeliklerle
de şirketin genel kurallarının neler olduğunu öğrenirler. İç yönetmelikler
sayesinde her bir çalışan uyması gereken iş kurallarını daha iyi anlar. Bu
kurallara uymaması durumunda işletmeye vereceği zararı ve alacağı uyarı/cezayı
da öğrenmiş olur. İç yönetmelikler devletin koyduğu çalışma kurallarına uygun
olarak işletmenin çalışma prensiplerini içerir. İç yönetmelikleri insan
kaynakları departmanı hissedarlara ve departman müdürlerine danışarak
hazırlar.
9) İşe alınan
her yeni çalışan bir veya iki günlük oryantasyon eğitimine tabi
tutulmalıdır. Bu eğitimde; şirket tarihçesi, ürünler, üretim, iş süreçleri,
müşteri grupları, marka değeri/konumlandırması, şirket departmanları,
çalışanlar, organizasyon şeması, iç yönetmelikler ve kendisinden beklentiler
anlatılmalıdır. Bu eğitim en az 1 gün sürmelidir.
·
İş sorumluluğunu ve işletme kurallarını iyi
bilerek işe başlayan bir çalışan daha verimli olacaktır. Oryantasyon eğitimini
alan ve işi anlaması için kendisine verilen belgeleri «okudum ve anladım»
diyerek imzalayan bir çalışan karşısında firma hukuki haklarını koruma altına
almış demektir. Çünkü çalışanlarla yaşanan hukuki problemlerde iş mahkemeleri
kararlarını verirken firmanın çalışana işletme kurallarını anlatıp
anlatmadığına bakmaktadır.
·
Kurumsallaştığını ispat etmek isteyen firmalar
ISO 9001 ve benzeri belgeleri almak için akreditasyon kuruluşlarına başvururlar.
Bu akreditasyon firmaları da öncelikle firmanızın organizasyon şemalarına, iş
akış süreçlerine, görev tanımlarına ve iç yönetmeliklerine bakacaktır. Eğer
bunlar hazırsa, çalışanlara hem eğitimle anlatılıp, hem de yazılı olarak
okutulmuşsa, istediğiniz belgeyi almanız kolaylaşacaktır.
·
Organizasyon şemanız, iş akış süreçleriniz,
görev tanımlarınız ve iç yönetmelikleriniz her çalışanın ulaşabileceği bir
yerde olmalıdır. Bu dokümanlarda güncellemeler olduğu zaman genel bir duyuru
veya eğitimle çalışanlara bildirilmelidir.
10) KOBİ’den
hallice olan büyük işletmeler kurumsallaşmak için öncelikle yönetim kurulu ve
icra kurulu oluşturmalıdır. Bu kurullar şirketin yönetim, planlama ve
denetim araçlarıdır. Bu kurullar düzenli olarak toplanırsa şirketteki sorunlar
azalır, yöneticiler arasındaki işbirliği artar, patronların hayatı kolaylaşır.
·
Yönetim Kurulu
bir şirketin en üst seviyede stratejik karar alma, yürütme ve temsil organıdır.
Yönetim kurulu denetim, cezalandırma ve ödüllendirme mercidir. Sürekli ve etkin
bir şekilde, şirketin hedeflerine ulaşma derecesini, faaliyetlerini gözden
geçirir. Şirketin sürdürülebilirliğini sağlamak temel görevidir. Yönetim kurulu
hissedarlar, danışmanlar ve genel müdürden oluşmalıdır. (Varisler gözlem
amacıyla yönetim kurulunun bir bölümüne katılabilirler.) Yönetim kurulunda şirket
dışından kişilerin bulunması, yönetim kuruluna çeki düzen verir, konuların daha
iyi ele alınmasını sağlar, farklı çözümler üretilir, hissedar olan aile fertleri
arasındaki ilişkilerin ön plana çıkmasını engeller. Yönetim kurulları gücünü
bağımsız, bilgili, birbirlerine saygılı ama inisiyatif sahibi yönetim kurulu
üyelerinden alır. Yönetim kurulu üyeleri ikili görüşmelerle karar almamalı, tüm
kararları yönetim kurulu toplantılarında almalı ve tutanağa geçirmelidirler. Yönetim
kurulu her ay bitiminden sonra bir araya gelerek biten ay üzerine
değerlendirmede bulunmalıdır.
·
İcra
Kurulu; departman başlarından ve genel müdürden oluşur. İcra kurulu her
hafta bir araya gelip önceki haftayı değerlendirmeli ve yaşanacak haftaya dair
yapılacakları konuşmalıdır. İcra Kurulu toplantılarında departman yöneticileri
sunum yapmalıdırlar. İcra Kurulu toplantıları sayesinde iç iletişim gelişir,
aksaklıklar azalır, departmanların birbirini anlaması sağlanır. İcra Kurulu
toplantılarına yönetim kurulu üyeleri isterse katılabilirler.
11) Kurumsallaşmak
isteyen her firmanın yıllık gelir ve gider hedefleri olmalıdır. Yeni bir yıla
girmeden önce yeni yılın gelir ve gider tahminleri tüm alt kırılımlarına kadar
yapılmalıdır. Yeni yılda hafta hafta, ay ay yapılacaklar maliyetleriyle birlikte
önceden planlanmalıdır. Buna yıllık bütçe denir. Yıllık bütçeyi sağlıklı
hazırlayabilmek için önceki yıllara ait gelir ve giderlere bakılmalı, departman
başlarından da görüş alınmalıdır. Yıllık bütçeyi hazırlamak uzun bir süreçtir,
kurumsallaşmış firmalar yılın son çeyreğinde (3 ay boyunca) yeni yılın
bütçesini hazırlamaya çalışırlar. Bütçeler temel olarak şirket sahiplerinin
yapmak istedikleri ciroyu ve karı gösterir. Yeni yılda ise her ayın bitiminden
sonra bütçedeki hedeflerin gerçekleşmeler ile ne kadar uyumlu olduğu masaya
yatırılmalıdır. Şirket performansını (gelir ve giderlerini) bütçe üzerinden
değerlendirmek kurumsallaşmanın önemli ayaklarından biridir. Bütçe
toplantılarına yönetim ve icra kurulu üyeleri de katılmalıdır. Şirketinizin
performansını bu kişilerle paylaşmanız kurumsallaşmanın bir gereğidir.
12) Bütçeye ek
olarak takip edilecek diğer temel performans göstergeleri (KPI) de
belirlenmeli ve bunlar, ilgili birimlerce her hafta ve/veya her ay ele
alınmalıdır. Yapılan işlerin sonuçlarını ölçmek son derece önemlidir. Ölçmek
sağlıklı karşılaştırma yapmanızı sağlar. Unutmayın; ölçemediğinizi
yönetemezsiniz. Ölçemediğinizi kontrol edemez ve geliştiremezsiniz.
KPI olabilecek belli başlı tablolar/raporlar şunlardır;
·
Ürün kategorileri ve markalar bazında
verimlilik, imalat ve fire rakamları
·
Müşteri grupları, satıcılar ve bölgeler bazında
ciro, satış, iskonto, karlılık rakamları
·
Koleksiyon/kategori bazında performans rakamları
·
Masraf merkezleri bazında insan kaynakları
maliyetleri ve diğer gider kalemleri
·
Çalışan başına ciro rakamları
·
vb
13) Bir
firmada bilgi akışı ve yönetişim için en önemli araç toplantılardır. Başarılı ve kurumsallaşmış firmaların ortak
özelliği düzenli ve etkili yapılan toplantılardır. (Zaten sık sık ve uzun
toplantılar yapabiliyorsanız ve yöneticileriniz toplantıdayken işleriniz tıkır
tıkır işliyorsa firmanız çoktan kurumsallaşmış demektir. Ama toplantı sırasında
aklınız işteyse, toplantı yapmayı gereksiz buluyorsanız, toplantıya geç gelip
erken çıkıyorsanız, toplanmayı gereksiz buluyorsanız kurumsallaşamadığınızdan
emin olabilirsiniz.) Kurumsallaşmak isteyen firmalar her birimde yapılacak
toplantıları, bu toplantıların periyotlarını ve temel gündemlerini
belirlemelidir.
Kişiler toplantıya zamanında ve hazırlıklı olarak
katılmalıdır. Toplantılar süreli olmalı, süre içerisinde tüm konular
görüşülebilmelidir. Toplantılarda herkesin görüş bildirmesi, fikirlerin
baskılanmaması, konunun dağıtılmaması, ortamın gerilmemesi gerekir. Rutin
toplantıların düzenli olarak yapılıp yapılmadığını üst yönetim kontrol
etmelidir. Bir toplantı başlamadan önce o toplantıda not tutacak (ve toplantı
tutanağını yayınlayacak) kişi toplantıya katılacaklara gündem maddelerini
önceden göndermelidir. Toplantıların verimli geçmesi kadar, toplantıda ele
alınanların ve alınan kararların toplantıya katılanlara toplantı sonrasında
deklare edilmesi de son derece önemlidir. Toplantılarda mutlaka birisi not
tutmalı ve bu notları tutanak haline getirip yayınlamalıdır.
Zaman zaman ucu açık (süre sınırı konmayan) toplantılara
da ihtiyaç olacaktır. Beyin Fırtınası ve Ufuk Turu toplantıları bunlara
örnektir.
Kurumsallaşmak istiyorsanız düzenli ve planlı toplantılar
yapmamız şarttır. Ayaküstü değerlendirmelere, rast gele toplantılara son
vermelisiniz. Gündemli ve hazırlıklı toplantılar yapmalısınız. Önceki
toplantılarda alınan kararların takipçisi olmalısınız.
14) İş
yaparken her şeyi kayıt altına almak son derece önemlidir. Her şeyi kayıt
altına alabilmenin en önemli araçlarından biri; Kurumsal Kaynak Planlama
(ERP) Programı’dır. Bu program hemen her işletmede vardır ama patronlar
maalesef bu programın önemini bilmemektedir. Çoğu patron ve yönetici
şirketindeki ERP programından kurumsallaşma yolunda nasıl faydalanacağından
habersizdir. (Bu programı genelde ve
sadece muhasebe departmanı verimli kullanıyordur ama diğer departmanlar bu
programı nasıl kullanacaklarını dahi bilmiyorlardır.) ERP programı sayesinde
firmanızın performansını anlık olarak her yerden izleyebilirsiniz. ERP
programınızla entegre üretim takip sistemleri oluşturursanız üretiminizi de
anlık olarak her yerden takip edebilirsiniz. ERP programınıza sağlıklı kayıt
girişi yaparsanız sağlıklı raporlar alırsınız. Bu raporlar sayesinde eski ve
yeni dönemi karşılaştırarak ve/veya hedefler ile gerçekleşmeleri kıyaslayarak
değerlendirme yapmak mümkün olur. Yüksek fiyatlar ödeyerek aldığınız ERP
programınızı tam kapasite kullanıp kullanmadığınızı öğrenin.
15) Rapor iş
hayatının vazgeçilmezidir. Her düzeyden yönetici üst yöneticisine (ve
patronlarına) işler ve projeler için rapor sunmalıdır. Raporlar
şirketlerin hafızalarıdır. İşletmenizde raporlama standartlarınız olmalıdır.
Kim ne zaman hangi raporu kimlere sunacağını bilmelidir. Ayrıca raporun
yeterliliği de önemlidir. İyi raporlar alabilmek için çalışanlarınıza rapor
hazırlama eğitimi vermeli, kullandığınız rapor formatlarını anlatmalısınız.
Yöneticileriniz kendilerine bağlı ekiplerden düzenli raporlar istemeli ve bu
raporları da mutlaka okuyarak yorumlamalıdır. Raporlar doğru kişilere ulaşmalı
ve gerektiğinde çabuk ulaşabilmek için en uygun yerde arşivlenmelidir.
Raporlamaya önem vermeyen şirketler kurumsallaşamaz.
16) Kurumsallaşmak
isteyen her şirket bilgiye çok değer vermelidir. İnsanlar bildikleri ışığında
kararlar alırlar, ne kadar bilgiliyseniz o kadar doğru karar verebilirsiniz.
Bilgi sahibi olmak için araştırmaya, verileri incelemeye, eğitime, seminerlere
ve okumaya zaman ayrılmalıdır. Şirket her düzeyden çalışanının bilgi
kapasitesini artırmaya çalışmalıdır. (Yarıştığınız yabancı şirketler
çalışanlarına yılda bilmem kaç saat eğitim vermeyi yıla girmeden önce
planlamakta ve bütçelerine işlemektedirler.)
Şirketin toplam bilgi potansiyelini artırmak ve şirketi
öğrenen organizasyona çevirmek için;
·
Çalışanlara yönelik kişisel gelişim ve mesleki
beceri eğitimleri organize edilmelidir.
·
Şirket içinde mesleki dergilerin ve kitapların
olması gerekir. Çalışanların bu kaynakları okuması ve takip etmesi
özendirilmelidir.
·
Şirket sahipleri ve üst düzey yöneticiler
konferanslara katılmalıdır. İş dünyasında neler olup bittiğini, modern yönetim
tekniklerini iş adamlarının ve kariyerli yöneticilerin ağzından dinlemelidir.
·
İşle ilgili masabaşı ve saha araştırmaları yapılmalı
ve bulgular ilgili çalışanlarla paylaşılmalı ve tartışılmalıdır. Araştırmalar
sayesinde veriye, veriler sayesinde bilgiye, bilgiler sayesinde fikirlere,
fikirler sayesinde projelere, projeler sayesinde büyümeye, karlılığa ve
kurumsallaşmaya ulaşılır.
·
Şirketteki usta-çırak ilişkisi, tecrübeli-acemi
ilişkisi mentörlük/koçluk gibi sistemlerle güçlendirilmelidir. Tecrübeli
çalışanlarınız acemi çalışanlarınızı yetiştirmelidir, yöneticileriniz
altlarındaki ekipleri geliştirmelidir.
·
Üst düzey yöneticiler tecrübelerini ve
bilgilerini paylaştıkları sunumlar hazırlayıp çalışanlara sunmalıdır.
17) Birçok
şirkette terfiler ve maaşlar adaletsiz uygulanır. Yağcılar yükselir, işe yüksek
katkısı olanlardan bazıları görmezden gelinir, bazıları kollanır, bazıları
azarlanır. Patronlar veya yöneticiler adam kayırır, işte çalışan aile fertleri
adam kollar, işte çalışan akrabalar huzur bozar, torpilli yöneticiler altındaki
ekibe mobing (işten ayrılması için yıldırma) uygular. Kurumsallaşmanın en
önemli ayaklarından biri çalışanlara eşit mesafede olmak, adil bir performans
değerlendirmesi yapmak ve hakkaniyetli kariyer trafiği kurgulamaktır.
Kriterleri herkesçe bilinen performans
değerlendirme sistemleri kurmalısınız. Böylece çalışanlar performanslarının
adil bir şekilde değerlendirileceğine inanırlar. Çalışan sayış 40’ı geçen
işletmelerde mutlaka İnsan Kaynakları (İK) departmanı kurulmalıdır. İK
departmanı sadece doğru insanları işe almakla kalmayacak, işte çalışanların da
işin gerektirdiği insan olmaları, sadık ve mutlu çalışmaları için projeler ve
programlar yürütecektir. Eğer
çalışanlarınız kendilerine haksızlık yapılmadığını görürse iş yerinizde daha
mutlu olurlar, daha verimli ve daha uzun süre çalışırlar.
18) İşe
gömülen patronlar ve yöneticiler üretim ve satış problemlerinden başka bir şey
göremez. Gündemleri hep üretim ve/veya satıştır. Modern ve kurumsallaşmış
şirketlerin gündeminde olan aşağıdaki konulardan ya habersizdirler ya da bu
konuların kendilerini ilgilendirmediğini düşünürler. Oysaki bu konuları tek tek
gündemlerine alıp, yöneticileri ile enine boyuna üzerinde konuşmaları ve iş
hayatlarına sokmaları gerekir.
·
Sektör, Rakipler, Aracılar, Tüketiciler ve
Ekonominin Geleceği
·
Hedef, Stratejik Planlama, Sürdürülebilir
Büyüme, Strateji
·
Kurumsallaşma, Yeniden Yapılanma, İK, Eğitim, İş
Hukuku,
·
Verimlilik, Donanım Yenileme, Teknoloji
Kullanımı, Endüstri 4.0,
·
Belgeleme, Toplam Kalite Yönetimi, İSÇG,
Çevrecilik, Sağlıklılık
·
Katma Değer, ArGe, ÜrGe, İnovasyon, Tasarım, Trendler
·
Satış, Pazarlama, Marka Yönetimi,
Perakendecilik, Reklam, Halkla İlişkiler
·
Muhasebe, Finans, Bütçe, ERP, KPI
·
Veliahtların eğitimi, işletmede çalışan aile
fertlerinin kariyerleri, Aile Anayasası
19) İşletmeler
doğru dürüst hesap tutmaz, maliyet muhasebesi, stok/envanter sayımı, fire
analizi, israf takibi, kaynak kullanma verimliliği ve benzeri kayıp önleyici
işlemleri yapmaz. Bu yüzden kayıpları çoktur. Halbuki bu kayıplar azalsa
karlılık oldukça artacaktır. Denetime
önem veren firmalar bu kayıplarını minimuma indirirler. Kurumsallaşmış firmalarda doğrudan patrona
bağlı İç Denetim birimi mevcuttur. Bu
birim şirketteki her departmanı ve her iş sürecini patron adına denetler ve
raporlar.
20) Bir
şirketin sahibinin işinin başında olması, asker gibi ön cephede savaşmasını
gerektirmez, ancak iyi bir komutan gibi ordusunu yönetmesini gerektirir. Büyüyen veya kurumsallaşmayı hedefleyen
şirketlerde patronlar günlük faaliyetlerden çekilmeli, stratejik konulara
odaklanmalıdır. Rutin ve oyalayıcı işleri yardımcısına, yöneticilerine
ve çalışanlara delege etmelidir. Sadece
kendi aklını kullanmak yerine etrafındakilerin de aklını kullanmalıdır.
Patronlar “çok bilen” değil, danışan
olmalıdır. Şirketin gidişatını; doğru iç denetim ve iç kontrol yöntemleri ile
takip etmelidir. Yöneticilerinden gelen fikirler ile şirketine yön vermeye
çalışmalıdır.
·
Şirket sahipleri ve üst düzey yöneticiler iş
dünyasına ve iş yönetimine dair her şeyi bilemeyebilir ve öğrenmeye zaman
ayıramayabilir. Bilinmeyen veya çözüm üretilemeyen konularda bir uzmana danışmak
en doğru karar olacaktır. Kurumsallaşmanın bir gereği de danışmanlık almaktır.
·
Patronlar, yönetim, verimlilik, finans, bütçe,
hukuk, teknoloji, yatırım, satış-pazarlama, marka yönetimi-iletişimi, kriz
yönetimi, itibar yönetimi ve benzeri alanlarda danışmanlık alarak kritik
konularda kararlarının isabetliliğini artırmaya çalışmalıdırlar.
Yukarıdaki 20 adımdan size en uygunuyla işe başlayın
ardından diğer adımları atmaya başladığınızı göreceksiniz. Ama unutmayın;
kurumsallaşma kendiliğinden olmaz. Kurumsallaşma kararı da stratejik bir karar
olup, şirket sahipleri tarafından desteklenmeli ve ısrarla takip edilmelidir.
Kurumsallaşma hamlesi bir plan dahilinde olmalıdır.
Kurumsallaşma kaynak ister. Bu kaynak bilgi, zaman, emek
ve paradır. Bizim firmalarımızın kurumsallaşamamasının temel sebebi bu
kaynakları ayırmamalarıdır. Kurumsallaşma konusunda önce araştırma yapmalısınız
(bu yazı başlangıçtır), bu sizi bilgilendirecektir. Sonra kurumsallaşma
adımları için takvim oluşturmalı ve bu zamanlamaya ayak uydurmalısınız. Bu
adımları gerçekleştirecek kişileri belirlemeli ve konuyu delege etmelisiniz. En
nihayetinde kurumsallaşmaya bütçe ayırmalısınız.
Merak ve endişe etmeyin, kurumsallaşmak için ahım şahım
bütçeler ayırmanıza gerek yoktur. Karlılığınızdan bir miktarı kurumsallaşmaya
ayırırsanız ileride daha çok kar etmeyi garantilersiniz. Firma sahipleri azıcık fazladan kar etti mi,
ya hızla yatırım yapar, ya şahsi varlıklarını artırır, ya da fiyat rekabeti
yapmak için bir gösterge sayar bu fazladan karlılığı. Karlılığınız artınca
fiyat indirimi yapmak yerine, firmanızın kurumsallaşmasını ve markanızın
değerini artıracak yeni hamleler/yatırımlar yapmalısınız. Elde ettiğiniz
fazladan karı fiyat rekabeti için veya gösteriş için çarçur edeceğinize
firmanızı geliştirmekte kullanmalısınız. (Örneğin fuzuli gördüğünüz; ArGe, bilgi
işlem, insan kaynakları, pazarlama gibi departmanları kurun. Karlılık oranınızı
artırır artırmaz daha nitelikli yöneticiler istihdam edin, çalışanlarınıza daha
iyi olanaklar sunun, çalışanlarınızın bilgi ve becerilerini artıracak eğitimler
organize edin.) Karlılık artışınızla birlikte firma giderlerinizi artıracak
yeni (ama faydalı) yatırımları yaparsanız yine memnun olmadığınız karlılık
düzeyine geleceksiniz ama hiç olmazsa firmanız daha da güçlenecek ve yarınlara
daha güvenle bakabileceksiniz.
Kurumsallaşma adımları sizin için acı bir reçete olabilir
ama iyileşmenizi mutlaka sağlayacaktır.
Kurumsallaşmak özellikle aile şirketlerine iyi gelir. Kardeş olmak
ortaklıkta kardeşçe paylaşım yapılacağı anlamına gelmez, ortaklar arasında
işleri, görevleri, yetkileri, gelirleri kardeşçe paylaşmayı ancak kurumsallaşma
garantiler.
Kurumsallaşma hakkında bilinen yanlışlar ise şunlardır;
·
Kurumsallaşmak; sadece profesyonel yöneticiler
istihdam edilmesi demek değildir. Şirketinizdeki üst kademelere kurumsal firmalarda
çalışmış deneyimli yöneticileri transfer etmeniz kurumsallaşmanızı
garantilemez. Kurumsallaşmış şirketlerde başarılı olan pek çok yönetici
transfer oldukları kurumsal olmayan firmalarda başarısız olmuşlardır. İstihdam
ettiğiniz yöneticiler kurumsallaşma düzeyinize katkı yapmıyorsa/yapamıyorsa
yakında yollarınızı ayıracağınızdan emin olabilirsiniz.
·
Kurumsallaşmak “otomatik pilot”, “cruise
control” veya “sürücüsüz araba” gibi kullanıcıyı devre dışı bırakan sistemler
kurmak değildir. Tam tersine patronları daha verimli kılmak için onun iş
hayatını kolaylaştıracak sistemler kurmaktır. Kurumsallaşma patrona farklı
pencerelerden bakma olanağı sağlamak içindir. Kurumsallaşma patronun zihinsel
dünyasını genişletmek ve iş fırsatlarını daha iyi görebilmesini sağlamak
içindir. Kurumsallaşmak demek patronların tüm yetkilerini yöneticilere
(özellikle de CEO’ya/Genel Müdür’e) bırakması, toplantılarda ve kararlarda daha
az söz sahibi olması demek değildir. Tam tersine patronların şirket işleyişine
dair daha çok fikir üretmesi ve yöneticilerinin performansına daha fazla
odaklanmasıdır.
·
Kurumsallaşma; patronların iş yükünü
profesyonellere devrederek işe az gelmelerini ve böylece sosyal hayata daha
fazla zaman ayırmalarını sağlama aracı değildir. Kurumsallaşamamış firmalarda genellikle
patronlar sürekli çalışır, tatile bile gitmezler. Kurumsallaşma ise patronlara
zaman kazandırır, varları yokları artık iş olmaz, gönül rahatlığıyla işi
bırakıp elbette tatile gidebilirler. Ama patronlar şirketlerini kurumsallaştırdıktan
sonra işten uzaklaşıp gezmeye ve eğlenmeye dalmamalıdırlar. Kurumsallaşma
sayesinde kazandıkları zamanı kendilerini geliştirmek, ileride patron olacak
çocuklarını yetiştirmek, firmasının ele alamadığı konulara (örneğin sosyal
sorumluluk projelerine) eğilmek, yöneticilerine ilham vermek gibi faaliyetlerle
değerlendirmelidir.
·
Kurumsallaşmak; sadece kural koymak ve bu
kuralları kâğıda geçirmek değildir. Ortak akılla ve şirket menfaatleri ışığında
koyduğunuz kuralları tüm çalışanlarınız bilmeli, benimsemeli ve uygulamalıdır.
Kurallara herkesin uyması kurumsallaşmanın olmazsa olmazıdır.
·
Kurumsallaşmak; bürokrasiye boğulmak demek
değildir. Yanlış kurumsallaşma hantallığa yol açar, yaratıcı gelişmeyi öldürür.
Örneğin; devlet kurumları kurumsallaşmış müesseselerdir. Devlet dairelerinde
bir memur emekliye ayrıldığında veya işten çıktığında işler aksamaz, ama aşırı
bürokrasi, statükoculuk ve heyecansızlık yüzünden devlet işlerinde gelişme/ilerleme
azdır. Kurumsallaşacağız derken sakın hantallaşmayın ve çalışanlarınızın
enerjisini azaltmayın.
o Devletin
kurumsallaşması, kurumların atanan yöneticiler karşısında güçlü ve sağlam olmasıdır.
Kurumsallaşma; bir ülkenin kurumlarının gerek kendi yöneticilerinin gerekse
hükümetinin keyfi kararlarına göre ilkelerinden taviz vermemesi, iş yapma
şekillerini baskılara göre değiştirmemesi, kurumların değişen siyasi
dengelerden fazla etkilenmeden varlıklarını sürdürebilmeleri demektir.
·
Kurumsallaşma; işler tıkır tıkır ilerlesin,
kurum yaşasın diye çalışanları görmezden gelmek değildir. Kurumsallaşma
çalışanlara güven ve mutluluk vermelidir. Kurumsallaşma çalışanları firmadan
soğutmamalı, tam tersine firmaya olan bağlılıklarını artırmalıdır.
·
Kurumsallaşma; patronun kendi aile fertlerini
işe almaması değildir. Akrabalarına hak ettikleri işi, terfiyi ve maaşı
vermesidir. İşte çalışan aile fertlerine torpil yapmamasıdır. İşte çalışan aile
fertlerinin diğer çalışanlara saygılı davranması ve eşit rekabet içinde
olmasıdır.
·
Kurumsallaşma; şirket performansını ve sırlarını
tüm çalışanlarla paylaşmak, danışmanların her söylediğini yapmak, sadece
sonuçlar üzerinden şirketi yönetmek, patronun yetkilerini kısmak değildir. Kurumsallaşma
açıklık ister, istişare ister, süreçleri iyileştirmek ister, yetki paylaşımı
ister ama hepsini kararında ister. Kurumsallaşma aklı ve mantığı reddetmediği
gibi, sezgileri ve riskleri de reddetmez. Kurumsallaşma şirket sahibini kısıtlamaz,
tam tersine özgürleştirir. Kurumsallaşmaktan korkmayın.
Şirketlerin ömrü kurucularının ömrü ile sınırlı değildir.
Şirketler de doğar, büyür ve doğru yönetilmezlerse yok olurlar. Süreklilik
ancak kurumsal yönetime geçerek elde edilebilir. Kurumsallaşma, üzerine
araştırma-inceleme-okuma yapılması gereken çok önemli bir konudur.
Kurumsallaşma üzerine araştırma yapın, ne olup ne olmadığını kendiniz keşfedin.
Son söz; Kurumsallaşma bitmez, sürekli iyileştirmelerle
güncellenir ve güçlendirilir.
Not: Yazımda bold
olarak belirtilen kelimeleri Google’da araştırırsanız kurumsallaşma konusunda daha
fazla bilgi sahibi olursunuz.
Web sitem: www.muratsaylan.com
Twitter Hesabım: https://twitter.com/RekabetGucunuz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder