Markalara
isim verilirken yapılan hataların daha sonra çok pahalıya mal olduğunu biliyor
muydunuz?
İsimlendirme
hatalarına dair ibret verici örnekler;
- Colgate
Fransa'da “Cue" isimli bir diş macunu piyasaya sürdü. Ama
"Cue", Fransa’da kötü bir ün yapmış Pornografi dergisinin
ismiydi.
- Reebok,
1997'de bayan koşu ayakkabısı Incubus'u piyasaya sürdüğünde bir
pazarlama fiyaskosu yaşadı. Çünkü Incubus kadınlara uyurken tecavüz eden
bir mitoloji kahramanıydı.
- Ford'un Pinto
modeli Brezilya'da istenilen satış rakamlarına ulaşmamıştı. Çünkü
Brezilya'da pinto kelimesi argo olarak "küçük erkek organı"
anlamına geliyordu. Ford tüm arabalarındaki Pinto markasını söktürdü ve
"At" anlamına gelen Corcel ismini yazdırdı.
- Mitsibushi,
4x4 aracının model adını İspanya’da değiştirmek zorunda kaldı. Çünkü
Pajero, İspanyolcada mastürbasyon anlamına geliyor.
- Beko, Rusçada
hafif kadın anlamına geliyor. Arçelik’in isim olarak yurtdışında
handikaplı olduğunu düşünen ve Beko’yu yaratan ekibin hemen yanı başımızdaki
Rusya’ya (Rusça’ya) uygunluğunu araştırmamış olması sizce onlara kaça mal
olmuştur?
- Almanların
sanayi ve ev tipi temizlik makinelerinin markası “Fakir”i
Türkiye’de evlere sokmak zor olacaktır. (Şu anda Fakir zaten haneleri
hedeflemiyor)
- İlk nalbur
hipermarketimiz Alman orijinli “Götzen” sizce neden Türkiye’de
tutunamadı? (Götzen’e gitmek yemedi.)
- Tüylüoğlu Fırını’nın sizce şansı veya
şansızlığı nedir?
- Kasap
marketi zinciri “Şalvarlı Et”
pörsümüş etler mi satmaktadır? Eğer değilse, etleri neden şalvarlı olsun
ki?
- “Gotu Kolla” şifalı bir bitkinin
Latince adı. Bu ada sahip bir bitiksel ilacı Türklere satabilir misiniz?
(Ama satmaya çalışanlar var)
- “Scholotsky’s Dell’in başarısız
olmasının bir nedeni de adıdır. Tellaffuzu zor, anlaşılması zor, yazımı
zordur.” (Al Ries söylüyor) Sizce İsizu, Daihatsu ve Suziki neden
yıllardır yerinde sayıyor?
- Commercial
Union adını Aviva yaptıktan
sonra hızla büyümeye başlamıştır.
- Internazionale
adını kısaltmıştır ve Inter yapmıştır.
- Güllüoğlu, yurtdışı
için yeni bir marka yaratmak zorundadır. Bkz; Lalin.
- General
Motors, yeni bir Chevrolet’ye, İtalyan silah imalatçısından izin
almaksızın “Baretta” adını verdiğinde, açılan dava General Motors’a
500 bin dolara patlamıştı.
- Harlem
Savings Bank of New York, büyüyünce hem Harlem’in hem de
New York’un dışında şubeler açtı. Adlarını yanlış koyduklarını anlayınca
10 milyon dolarlık ek masrafla adlarını Apple Bank’a
çevirdiler.
- 1900’lü
yılların başlarında yayına başlayan House&Garden çok popüler
bir bahçe dergisiydi. Zamanla başarı onları şımarttı. 1987’de adlarında
değişikliğe gittiler. “HG” oldular. İsim değişikliğinden sonra
çöküş başladı. Neyse ki, çok geç olmadan hatalarının farkına vardılar.
1993’te eski adlarına döndüler. Şimdi yine zirvedeler.
- The
Shawshank Redemption, hayatınızda seyredebileceğiniz en güzel
filmlerden biri. Oscar da aldı. Ne yazık ki, ismi kötü seçildiği için 27
milyon dolara mal olan bu film 18 milyon dolar gişeyi ancak yapabildi.
Türkiye’de daha güzel bir isimle vizyona girdi. “Esaretin Bedeli”
- Yatak
üreterek ve satarak iş hayatına başlayan Yataş, bir gün mobilya sektörüne de girebileceğini
kestirebilseydi, adını sizce Yataş koyar mıydı?
- Televizyon
sehpaları üreterek ve satarak iş hayatına başlayan Teleset, sizce şimdi bir mobilya markası mı, telekomünikasyon
markası mı?
Yukarıdaki
case-study’leri okuduktan sonra isimlendirme hatalarını aşağıdaki gibi
sınıflandırabiliriz.
Pişti isimler: tescil
araştırması yapılmadan koyulan isimlerdir. Ya yurtiçinde ya da yurtdışında
böyle bir marka varsa ve sizden önce tescil edildiyse, yandınız demektir.
Türkçe
karakterler:
En fazla dikkat etmemiz gereken bir husus da marka adının uluslararası alanda
uygulanabilirliğidir. Batı dillerinden farklı bir yapıya sahip olması nedeniyle
Türkçe marka ve şirket ismi seçerken daha dikkatli
olmayı zorunlu kılıyor. Özellikle dünyada marka olmak isteyen yerli şirketlerin markalarını isimlendirirken
her durumda hecelenmesi, telaffuz edilmesi ve yazılması kolay isimleri
seçmeleri gerekiyor. İçinde Ç, Ö, İ, Ş, Ü, Ğ, H, V ve C harfleri olan isimlerin
yazılması ve okunmasında sorun çıkacağından dikkat edilmesi gerekiyor.
Uygunsuz
isimler:
Koyduğunuz isim başka dillerde kötü anlam içermemelidir. Aksi durumda dünya
markası olmanız zorlaşır.
Geleceği
göğüsleyemeyen isimler: Adınız bir kategoriyi fena halde sahipleniyor ve
başka kategorileri içine alamayacak kadar keskinse işiniz zor demektir.
Algılanması zor
isimler:
Okunması, telaffuzu ve yazılması zor isimlerin dünya markası olması ve
hafızalara kazınması da zordur.
Bu
yazıdan çıkarılacak iki ders var; Birincisi isim koyarken çok dikkatli davranın
(ki bunu ayrı bir yazı konusu edineceğim), ikincisi isim fetişisti olmayın, isminiz
kötüyse değiştirin.
- Japonlar
kendi dillerinde kolay ama yabancıların telaffuz edemeyeceği isimlerini
sadeleştirdiler. Panasonic ve Fuji gibi isimler seçtiler.
- Çinliler,
batılıların hayatını kolaylaştırmak için kendilerine batılı isimler de
koyuyorlar.
Yazımı bitirirken size kışkırtıcı bir
soru; Fenerbahçe adını Fener,
Galatasaray adının Galata, Beşiktaş da
adını Kara Kartal olarak değiştirse,
Türkiye’den ve Dünyadan daha fazla taraftar toplayabilirler mi? Dünya markası
olmaları kolaylaşır mı? Cevaplarınızı bekliyorum.
Web sitem: www.muratsaylan.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder