Hala pazarlama departmanı olmayan koca koca firmalar
gördükçe Türkiye ekonomisi için ciddi ciddi endişeleniyorum. Hele satış
departmanlarına pazarlama departmanı diyen firmaları gördükçe hepten hayal
kırıklığı yaşıyorum.
(Aslında bu duruma sevinmem lazım. Çünkü bizden pazarlama
danışmanlığı alması gereken bir sürü firmalar var demektir.)
Pazarlama, satış değildir!!!
- Pazarlama
“albeni” yaratmaktır.
- Pazarlama
müşteriyi ürüne çekmeye çalışır.
- Pazarlama
satıcıların elini güçlendirmeye çalışır.
- Satışçılar
ürünü erkek, pazarlamacılar kız olarak algılar.
- Satış
firmanın anlatma yeteneği, pazarlama anlama yeteneğidir.
- Pazarlama,
sadece pazardan değil zihinlerden de pay kapmaya çalışır.
Pazarlama öncelikle fikirsel bir süreçtir. Strateji ve plan
gerektirir. Satışa vizyon, hedef ve yön verir.
Ürün ve marka bolluğunun yaşandığı günümüzde, üretmek ve
satacak nokta bulmak eskisi kadar zor değildir. Zor olan tüketicilerde “sizden
satın alma isteği” uyandırmaktır. Pazarlama, satın aldırma isteği
uyandırmak için yapılan faaliyetler bütünüdür. Tüketicilerin, rakiplerinizden
değil de, sizden satın almaları için “nedenler” yaratır. (Çözümler,
farklılıklar, avantajlar, duygular…vs)
Pazarlamayı layıkıyla yapmazsanız, satışlarınız belli
aşamada takılıp kalır. Yükseltemezsiniz.
Peki, pazarlama departmanı olanlar, pazarlamayı layıkıyla
yapıyorlar mı? Maalesef, durum iç açıcı değil. Pazarlama=tanıtım diye dolaşan
bir sürü pazarlama departmanı çalışanı var iş dünyamızda.
Pazarlama sadece tanıtım
değildir. Televizyona, gazetelere reklam
vermek, TV programlarına sponsor olmak, gazetecilere demeçler ve yemekler
vermek, halka veya satış kanalına etkinlikler düzenlemek, birebir tanıtım
faaliyetleri yapmak, web sitesi açmak pazarlamanın sadece bir bölümüdür.
Pazarlama; hedef kitleyi belirleme, ürün geliştirme, fiyat
belirleme, bulunurluğu (satış kanallarını ve noktalarını) planlama faaliyetlerinden
başlar. Rakiplerden farklılaşmak, ürün ve iletişimde konumlama belirlemek,
marka yönetimi yapmak, pazarlama planı hazırlamak pazarlamanın ve
pazarlamacıların temel görevleridir.
Pazarlama;
- Tüketiciye
önem verir. Tüketicilerin isteklerini ve beklentilerini karşılamayı
hedefler. Bu amaçla düzenli araştırmalar yapar. Araştırmaların sonuçlarına
göre taktikler ve stratejiler oluşturur.
- Karlılığa
önem verir. Daha fazla kar marjı koyabilmek için markalaşmaya çalışır.
- Konumlandırmaya
önem verir. Markayı her şey yapmaz, bir şey yapar. O bir şeyin
etrafını güçlü örer. Bir vizyon çizerek markasını inşaa eder.
- Farklılaşmaya
önem verir. Markayı her alanda rakiplerinden farklılaştırmaya çalışır.
Bu yüzden; farklı bir ürün, tanıtılabilecek bir özellik, kabul
edilebilecek bir fiyat, etkileyici satış noktaları ve cazip avantajlar
oluşturmaya çalışır.
- İletişime
önem verir. Tüketicilerle ve sosyal paydaşları ile sürekli
iletişimdedir. Kendisini hatırlatır. Bilinirliğin, tercih edilirliğin ilk
koşulu olduğunu bilir. İnsanların ve kamuoyunun marka hakkındaki
algılamalarını yönetir.
Pazarlama; algılardaki, pazardaki, rakiplerdeki, tüketicideki,
müşterinizdeki, global ve ulusal ekonomideki, Sosyo Ekonomik Statü’lerdeki değişimleri
anlamak ve markanızı bu değişimler ışığında yönetmektir. Pazarlama, değişime ayak uydurmaktır.
Pazarlama Yapmazsanız
Ne Olur?
- Pazarlama
görevi şirketinizde herkese ait olur. Herkese ait bir iş hiç kimseye ait
değildir.
- Markanızdan
haberi olan insanların sayısı sınırlı kalır. Sizin markanızı bilmeyen
insanlar sizin ürününüze yönelmezler.
- Sizden
ürün alan aracılar satış yapmakta zorlandıkları için sizden vazgeçerler.
- Satışlarınız
belli bir noktadan sonra artmaz.
- Marka
değeri yaratamazsınız.
- Tarih
olursunuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder