Müşterilerimden gelen yakınmalardan
biri de maaşlar konusunda oluyor. Genelde çalışanlar maaşından memnun olmuyorlar,
adil bir maaş politikası olduğunu düşünmüyorlar, herkes “diğerlerine veya birisine göre az maaş aldığını” düşünüyor. Elbette
bu kanılar işyerinde huzursuzluğa ve dedikoduya neden oluyor. Hatta istifaların
temel sebebi de olabiliyor.
Patronlar ve yöneticiler de
çalışanların maaş kıyaslama şikayetlerinden bıkmış ve bunalmış durumdalar.
Ama ateş olmayan yerden duman çıkmaz,
hakikaten maaş adaletsizliklerine çok rastlıyorum. İşini iyi yapan ama maaş
konusunda şikâyet etmeyen veya istifa tehdidi yapmayan birisine az zam
yapılırken, işini hasbelkader yapan ama maaş konusunda şikâyet eden veya istifa
tehdidi yapan birisine daha çok zam yapıldığına çok şahit oldum. Bir de işe
girerken kendini iyi satanın yüksek maaş talebi kabul edilir, kendini iyi
satamayan ise önerilen maaşa razı olur. Bu iki kişi aynı pozisyondaysa (örneğin
ikisi de satıcıysa) az maaş alan bir süre sonra yüksek maaş alanın maaşını
öğrenince morali bozulur. Hele hele yüksek maaşla işe başlayan satıcı satış
ekibinde yıllardır bulunan eski satıcılardan da daha fazla maaş alıyorsa satış
ekibinde kayışlar kopar. Yani patronlar kendi elleriyle ekibi dinamitlemiş
olurlar.
Ayrıca zam aylarında (genelde Ocak
ayı) işyerlerinde tam bir kaynama vardır. Herkes maaşların ne olacağını
düşünür. Enflasyon oranında zam bekleyenler olduğu gibi performans zammı
bekleyenler de olur. (Yıl içinde terfi alanların zam beklentisinden
bahsetmiyorum bile…) Zamlar gelince de tam bir hayal kırıklığı yaşanır. İK
sitelerinde CV oluşturma ve iş başvuruları başlar. Patronlar ise zamma rağmen
çalışanlarına yaranamamaktan şikayetçidir. Hoşnutsuzluk yıl boyu sürer gider.
İyi zam alamadığı veya arkadaşından
daha az ücreti olduğu için istifa edip çok daha düşük bir maaşla başka bir
yerde işe başlayan insanlar biliyorum.
Anlayacağınız maaş olayı iş dünyamızın
kanayan yarasıdır. Maaş düşünmekten insanlar performansını ortaya koyamaz,
hatta gizli “işi yavaşlatma” eylemi dahi yaparlar.
Bir firmaya satışları artırmak için
davet edildiğimde, elbette satış ve pazarlama stratejilerini belirlerken
satıcılarla da görüşüyorum. Onlar da haliyle fırsat bu fırsat deyip “maaşlardaki adaletsizliklerden”
yakınıyorlar. İstiyorlar ki; buna da el atayım. Satış ve pazarlama bütçesini
hazırlarken zaten müşterim bana bu departmanlarda verilen net ve brüt maaşları
benimle paylaşıyor. Rakamlara bakınca bir adaletsizlik olduğunu ben de
görüyorum.
Danışmanlığımın ilk yıllarında maaş
konusuna hiç girmedim ve bu alanda fikir önermedim. (Mayınlı tarla gibi
gördüm.) “Murat Bey, sizce maaş
politikamız nasıl olmalı?” diye soran müşterilere üstün körü cevaplar
ürettim. Sadece prim sistemleri hazırladım. Ama satış ve pazarlama
stratejilerini uygularken maaş konusu hep bir engel olarak önümüzde durdu.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki, maaş
konusunda problem olan konu bence “miktardan”
daha çok “adalettir”. Çalışanlara
maaşları adil bir şekilde kurguladığınızı ispatlamadığınız sürece herkes maaş
dedikodusu ve şikâyeti yapacaktır. Ama maaşı adil bir şekilde belirlediğinizi
açık ve net olarak ortaya koyabilirseniz o zaman insanlar maaşlarının
miktarlarından da şikayetçi olmayacaklardır.
Elbette yapılan işin hakkını ve
verilen emeğin karşılığını verecek şekilde maaş miktarını belirlemelisiniz.
Ayrıca sektör ortalamasına göre maaşları ayarlamanız da yararınızadır. Sonuçta
çalışanlarınız köle değiller ve başka şirketlerin tekliflerine de açıklar.
Ben çalışanlara iyi maaş verilmesinden
yanayım. Her müşterime “Bu stratejiyle
satışları ve karlılığı bu sene kesinlikle artıracağız. Bu başarıyı ve ivmeyi
yakalayınca size önerim; önümüzdeki seneden itibaren sektörünüzde en iyi maaş
veren firma olmanızdır. Böylece çalışanlarımızın gözü yeni iş fırsatlarında
olmayacağı gibi, rakiplerin iyi elemanları da size iş başvurusu yapacaklardır.
Bu durum sizin rekabette öne geçmenize de yardımcı olacaktır.” derim.
Hemen hemen tüm firmalarda
çalışanların maaşları işe girerken patron tarafından belirlenir ve sonrasında
enflasyon oranında zamlarla maaş yıldan yıla güncellenir. Bu sebeple çalışanlar
“işe girerken nasıl maaş alırsan öyle
devam eder” düşüncesindedir.
Elbette başarılı personele patronlar
ek zam ve terfi zamları yaparlar. Ama bunu ne kadar adil yaptıkları şüphelidir.
Tüm maaşları belirleme ve tüm zamları ayarlama yetkisi patrondadır. İnsanların
aylık kazancı patronların iki dudağı arasındadır. Dolayısıyla çalışanlar
maaşlarının objektif kriterlerle belirlenmediğini, sübjektif duygularla
belirlendiğini, hatta keyfe keder belirlendiğini düşünürler.
Ben bunu manavdan alışveriş etmekle,
marketten alışveriş etmek arasındaki farkla benzer bulurum. İnsanlar manavdan
bir şey alırken fiyatlar üzerinden pazarlık yaparlar ama aynı ürünleri
marketten aldıklarında pazarlık yapmazlar. Bilirler ki markette fiyatlar belli
kriterlerle belirlenmiş ve herkese aynı şekilde uygulanmaktadır. Ama manavlarda
ise fiyatlar yüksektir ve pazarlığa açıktır. Adamına göre indirim yapılır. Bu
sebeple manavdan indirim istenir, alınırsa mutlu olunur ama eve giderken
insanın içinde “biraz daha indirtebilir miydim acaba” duygusu olur. Çünkü
bilirler ki; manavın fiyatlama politikası sübjektiftir, marketin fiyatlaması
objektiftir.
Çalışanlar için de aynı şey
geçerlidir. Maaşlarının patronun bakış açısına göre belirlendiğini bildikleri
için “acaba mızmızlansam daha çok alır
mıydım” veya “falanca kişi patrona
çok yalakalanıyor eminim ona daha fazla zam yapmıştır” veya “diğer departmandaki falancadan benim farkım
ne, ben zam mam anlamam, maaşım onunla aynı olmalı” gibi düşüncelere
kapılırlar.
Patronlar ise kılı kırk yararak
maaşları belirlediklerini düşünürler. Çalışanları birbiriyle kıyaslayarak
maaşlara ayarlama yaparlar. Değerli olduğunu düşündüklerine veya itiraz
edeceklerini düşündüklerine cömert zam yaparlar. Firmaya çok katkısı olmadığını
düşündüklerine veya ses çıkarmayacağını düşündüklerine az zam yaparlar. Aslında
pek çok patron hangi çalışanın daha faydalı olduğunu veya kimin itiraz edip
etmeyeceğini doğru da kestiremez. Bu yüzden maaşlar belli olduktan sonra
huzursuzluk başlar ve bir dahaki maaş dönemine kadar maaşlar üzerine
dedikodular ve mızmızlanmalar hiç eksik olmaz.
Maaşların doğru kriterlerle
belirlenmediğini bilen/hisseden çalışanlardan bazıları patronlarına veya
yöneticilerine itiraz ederler, maaşlarını mızmızlanarak düzeltebileceklerini
düşünürler. Bazıları bunda başarılı da olur. Bazılarının blöfünü ise patron
görmez, kaçınılmaz olarak istifa gelir. Her iki taraf da pişman olur ama
kuyruğu dik tutmak adına geri adım atmazlar. (Patron “keşke istediği zammı verseydim” der, istifa eden de “keşke mevcut zamla yetinseydim” der.
Lüzumsuz bir ayrılık gerçekleşir.) Maaş ve zam konusunda patrona blöf yapacak
cesareti olmayanlar ise dedikodu yaparak işyerindekilerin moralini bozar.
Tahminlerime göre çalışanların maaş
konusundaki moral bozuklukları ve dedikoduları bir işyerinde verimliliği en az
%10 azaltmaktadır. (Bunu ciroda ve
karlılık da %10 kayıp olarak düşünmek gerekir) Dolayısıyla maaş konusunda tüm
tarafları tatmin edecek bir çözümün bulunması elzemdir. Bu çözümü bulmak da
sanırım biz danışmanlara düşüyor.
Ben de satış ve pazarlama
departmanlarındaki çalışanların maaşlarını belirlemek için 2014 yılında bir
formül geliştirdim. Excel’de hazırladığım bu formüllü sisteme “Maaş Belirleme Modülü” adını verdim. Bu
maaş belirleme modülünü beğenen müşterilerim genelde tüm şirket çalışanlarına
uyguladılar. Maaş belirleme yöntemim bazı patronlarca zor kabul görse de
uygulanan işyerlerinde maaşlar konusunda şikayetlerin önemli oranda azaldığını
söyleyebilirim.
Benim maaş belirleme önerim aslında
gayet basit. Çalışanların da aklına yatacak bir şekilde kriterler belirliyorum
ve bu kriterlerin nasıl değerlendirileceğini (puanlanacağını) ortaya koyuyorum.
Her kriterin her puanı için parasal bir değer (çarpan) belirliyorum. Sonrasında
işi Excel’e bırakıyorum. Maaşı Excel belirliyor. (Boss-free)
Bu Excel simülasyonunu müşterime
veriyorum. Patron modüldeki puanlama metodunda ve/veya çarpanlarda değişiklik
yaparak (deneme yanılma yönetimiyle) şirketi için en adaletli maaş belirleme
formülüne ulaşıyor.
Sonrasında ben Maaş Belirleme Modülü’nü çalışanlara anlatıyorum. Önce kriterlerden
başlıyorum. Herkesi eşit ve objektif bir şekilde bu kriterler üzerinden
değerlendireceğimizi söylüyorum. Zaten herkes kriterlere bakarak her bir
kriterde kaç puan alacağını kendisi kolayca hesaplayabiliyor. Kriterlerden
gelen puanları açık açık herkes görebiliyor ya da herkes kriterlerden kimin ne
kadar puan toplayabileceğini hesaplayabiliyor. Böylece objektif bir emek
değerlemesi yapıldığına tüm çalışanlar ikna oluyor. Ardından her kriterin
parasal çarpanını belirtiyoruz. Her kriterin parasal çarpanı farklı oluyor.
Çalışanın her kriterde aldığı puan ilgili çarpanla çarpılarak hak edişler
belirleniyor. Hak edişlerin toplamı da maaşı veriyor. (Bazı kriterlerde baraj
puan uygulaması yapmak gerekiyor. Yani barajın üstündeki puanlar çarpanlarla
çarpılıyor)
Elbette parasal çarpanları patron
belirliyor, ki bu onun en doğal hakkıdır. Ama dikkat edin maaşları veya zamları
belirlemiyor, sadece çarpanları belirliyor. Maaşlar objektif ve otomatik bir
şekilde kendiliğinden belirleniyor.
Hazırladığım Maaş Belirleme Modülü’e çalışanların (kriterler için gerekli olan)
bilgilerini girince, zaten kriter puanları otomatikman ortaya çıkıyor. Patron
tarafından belirlenen parasal çarpanlar da girilince otomatikman herkesin maaşı
ortaya çıkıyor. Bu modül simülasyon olarak da kullanılabilir. Yani çarpanları değiştirerek
çok farklı ama adaletli maaş senaryoları elde edebilirsiniz.
Elbette adil olan bu yöntem kimine
daha çok zam, kimine daha az zam, kimine ise ters zam uyguluyor. Patron ve
yöneticiler de şaşırıp kalıyorlar ve daha önceden belirledikleri maaşların ne
kadar adaletsiz olduğunu görüyorlar. Çalışanların ise içi rahatlıyor çünkü adil
bir sistemle maaş belirlendiği için paylarına düşen zammı gönül rahatlığıyla
kabul ediyorlar.
(Bu sene enflasyon %20 dolaylarında
olacak. Yaptığım küçük bir araştırmaya göre firmalar 2019 yılının Ocak ayında %15
ile %25 arasında zam yapacaklar. Eğer maaş yükünüzü en az %20 artırmayı göze
aldıysanız, benim maaş belirleme yöntemimi kullanmanızı öneririm, böylece ters
zam alanlar ile az zam alanlar ya az olacaktır ya da hiç olmayacaktır. Ama benim
yöntemimle %50 zam alanlar da olabilir. Fakat merak etmeyin toplamda ise sizin
maaş zammınız %20’yi geçmeyecektir.)
Benim önerdiğim maaş belirleme
sisteminde 3 ana bölüm var.
·
Temel Kriterler
·
Beklenti Kriterleri
·
Performans Kriterleri
Bu 3 ana bölümün her birinde alt
kriterler vardır. Modül çalıştırıldığında her kriterin “hak edişleri”
otomatikman hesaplanır. Tüm kriterlerden gelen hak edişlerin toplamı da
çalışanın maaşını belirler. (Nasıl mı? Okumaya devam edin.)
Temel Kriterler
Temel kriterler şunlardır.
·
Kıdem
·
Yaş
·
Diploma
·
Evlilik durumu
·
Yabancı dil
Kıdem,
yani işte çalışma süresi (yıl) maaş belirlerken mutlaka göz önüne alınması
gereken bir kriteridir. Eğer bir insan uzun süredir bir iş yerinde çalışıyorsa,
hem patron onun performansından memnun demektir hem de uzun yıllar emek verdiği
için ayrıcalığı olması gerek demektir. Ayrıca işyerinde uzun süreli çalışanlar genelde
işleri en iyi yapan ve en az sorun çıkaran kişilerdir. Dolayısıyla bir
işyerinde 2 senedir çalışanla 12 senedir çalışan arasında, aynı işi yapıyor
olsalar dahi bir maaş farkı olmalıdır. Buna hiçbir çalışan itiraz etmez. (Şimdiye
kadar edeni de görmedim.) Hatta 2 yıldır çalışan 12 yıldır çalışandan daha
verimli olsa bile buna itiraz etmez. Hele hele Maaş Belirleme Modül’nde hiç
itiraz etmez. Çünkü kıdem kriterinde 12 yıllık çalışan, 2 yıllık çalışandan
daha iyi hak ediş alacaktır ama performans kriterlerinde 2 yıllık çalışan 12
yıllık çalışandan daha iyi hak edişler alabilir. İşte çalışılan her yıl için her çalışana 1’er puan verilir.
Bence yaş da hak edişi hak ediyor. Çünkü yaş önemli bir tecrübe birikimi
getirir. Bir işyerine aynı anda başlayan 25 yaşında birisi ile 35 yaşında
birisi arasında mutlaka yaştan gelen (ufak da olsa) bir fark olmalıdır. Buna da
kimsenin itirazı olmaz. Çalışanlara her
yaşı için 1 puan verilir.
Eğitimin, diplomanın, lisansın önemini kimse yadsıyamaz. Zaten firmalar
özellikle genç insanları eğitim durumlarına göre işe almaktadır. Ama diploma
sadece işe girerken geçer bir akçedir. Sonrasında diplomanın önemi kalmaz. Ben buna
“hayır” diyorum ve diplomanın maaş belirlemede ve güncellemede objektif bir
şekilde yer alması gerektiğini düşünüyorum. Çalışanlarınızın diplomalarını
isteyin ve kontrol edin. Sonra da bu kriterden kaç puan aldığını belirleyin. Diploma türlerine aşağıdaki gibi puan
verilir.
·
İlkokul diploması:
0 puan
·
Ortaokul
diploması: 1 puan
·
Lise diploması: 2 puan
·
Meslek yüksek okulu
diploması: 3 puan
·
Üniversite
diploması: 4 puan
·
Yüksek lisans
belgesi: 5 puan
·
İkinci üniversite
diploması: 6 puan
·
İki üniversite
diploması + yüksek lisans belgesi: 7
puan
Çalışanın evlilik durumu mutlaka maaşında ufak da olsa bir fark yaratmalıdır.
Evli olan çalışanla evli olmayan, çocuğu olan ile olmayan çalışanlar arasında
pozitif bir ayrımcılık yapılmasına kimse karşı çıkmaz. Eşi olan çalışana 1 puan, varsa çocuk başına da 1’er puan verilir. Bekarlar
ise 0 puan almalıdır.
Çalışanlar daha kolay ve daha
nitelikli iş bulmak için yabancı dil
sahibi olmaya özen gösteriyorlar. Bunun için yabancı dil derslerine herkesten
daha fazla çalışıyorlar, yabancı dil kurslarına gidiyorlar, yurtdışında eğitim
alıyorlar veya çalışıyorlar. Bu fedakarlıklarının ve farklılıklarının elbette maaşlarına
bir katkısı olmalı. Ama günümüzde neredeyse herkes iyi kötü bir yabancı dil
biliyor. Hatta iki, üç tane yabancı dil bilenler bile var. Ama işte öyle bir
pozisyonda çalışıyor ki, sahip olduğu yabancı dilleri kullanmasına hiç gerek
kalmıyor. Ben yabancı dil konusunda “işte kullanılıyorsa” veya “işe yarıyorsa”
puanlanması gerektiğini düşünüyorum. Yani 3-4 dil bilse de muhasebede çalışan
bir arkadaşa puan vermenin anlamı yok. Ama 2 yabancı dil bilen bir ihracat veya
ithalat departmanı elemanı işte
kullandığı bu lisanların her biri için 1 puan almalıdır.
Beklenti Kriterleri
Beklenti kriterleri firmada çalışan
veya işe alınan kişinin hangi departmanda
ve hangi pozisyonda çalıştığı ile
ilgilidir. Departmanların ve pozisyonların firmaya katkısı farklı
düzeylerdedir. Patronlar ve üst düzey yöneticiler her bir departmandan ve her
bir pozisyondan nasıl bir katma değer beklediklerini belirlemelidir. Bu
beklentilere göre istihdam gerçekleştirmelidir. Departmana ve pozisyona
uymayacak adamı işe almamalıdırlar. Dolayısıyla kişilerden bağımsız olarak departmanların ve pozisyonların puanlamasını
yapmalıdırlar.
Patron ve üst düzey yöneticiler
şirketlerindeki departmanları
listelemeli ve her bir departmanı katkısı oranında puanlamalıdır. Departmanlara
verilen puanların toplamı 100 olmalıdır. Aşağıda bu puanlamaya dair bir örnek
veriyorum.
Departman
|
Departmanın
Puanı |
Üst Yönetim
|
24
|
Pazarlama
|
13
|
Mali İşler
|
12
|
Satınalma
|
11
|
Yurtdışı Satışlar
|
10
|
Yurtiçi Satışlar
|
9
|
Üretim
|
8
|
Lojistik
|
7
|
İdari İşler
|
6
|
100
|
Departmanların katma değeri ve sayısı
firmadan firmaya değişiklik gösterebilir. Puanlar da tablodaki gibi aritmetik
artmayabilir. (Dolayısıyla sizlerin hazırlayacağı tabloda departmanlarınıza verilecek
puanlar farklı olabilir.) Var olan departmanlardan nasıl bir performans
beklendiği, nasıl bir katma değer beklendiği ortaya koyulmalı, kıyaslama
yaparak puanlar verilmelidir. Bu değerlemeyi (puanlamayı) patron ve üst yönetim
birlikte yapmalıdır.
Pozisyon
ise unvanlara ve hiyerarşik yönetim sıralamasına göre oluşan bir konumdur.
Bence her firma çalışanlara verdiği unvan ve yetki üzerinden 20 farklı pozisyon
kurgulamalıdır. Sonra da her çalışanın hangi pozisyonda olduğunu
belirlemelidir. Her pozisyonun katma değeri farklı olacağı için alacağı puan da
farklı olmalıdır. Aşağıda bu puanlamaya örnek olabilecek bir tablo
görebilirsiniz.
Pozisyon
Hiyerarşisi |
Pozisyon
Hiyerarşisi |
Pozisyon
Puanı |
Üst
Düzey Pozisyonlar |
1. Sınıf Posizyon
|
100
|
2. Sınıf Posizyon
|
95
|
|
3. Sınıf Posizyon
|
90
|
|
4. Sınıf Posizyon
|
85
|
|
5. Sınıf Posizyon
|
80
|
|
Orta
Düzey Pozisyonlar |
6. Sınıf Posizyon
|
75
|
7. Sınıf Posizyon
|
70
|
|
8. Sınıf Posizyon
|
65
|
|
9. Sınıf Posizyon
|
60
|
|
10. Sınıf Posizyon
|
55
|
|
11. Sınıf Posizyon
|
50
|
|
12. Sınıf Posizyon
|
45
|
|
Alt
Düzey Pozisyonlar |
13. Sınıf Posizyon
|
40
|
14. Sınıf Posizyon
|
35
|
|
15. Sınıf Posizyon
|
30
|
|
16. Sınıf Posizyon
|
25
|
|
17. Sınıf Posizyon
|
20
|
|
18. Sınıf Posizyon
|
15
|
|
19. Sınıf Posizyon
|
10
|
|
20. Sınıf Posizyon
|
5
|
Şirkette çalışan birisinin departman
ve pozisyon puanı o kişinin başarısına veya katma değerine göre değil,
departmandan ve pozisyonda şirketin beklentisine göre belirlenmelidir.
Beklenti kriterleri en önemli
kriterlerden biridir. Patron ve genel müdür birlikte belirlemelidir. Onların bu
kararlarına da çalışanlar saygı duymalıdır.
Performans Kriterleri
İş dünyası, insan kaynakları ve yönetim
danışmanları çalışanların performansını değerlendirmek üzere pek çok yöntem
geliştirmiştir. Ben bu yöntemlerden 3 tanesini çok önemli buluyorum ve maaş
belirleme kriterlerinde kullanıyorum.
Bunlardan ilki yönetici değerlendirmesidir. Çalışanın yöneticisi, patron ve insan
kaynakları uzmanı aşağıdakine benzer kriterlerde çalışanları yüz üzerinden
puanlamalıdır.
·
İşe geliş gidiş
düzeni
·
Mesai süresini
kullanımı
·
Kendisine verilen
ofis/çalışma olanaklarını değerlendirme
·
İş pozisyonun
gerektirdiği sorumlulukları yerine getirme
·
Yeni müşteri
kazanmaya katkısı
·
Müşteri
memnuniyeti yaratmaya katkısı
·
Müşterilere karşı
şirketi temsil etme düzeyi
·
Satışları
artırmaya katkısı
·
Yöneticisine
karşı saygısı ve desteği
·
Çalışma
arkadaşlarına karşı saygısı ve desteği
·
Kılık-kıyafet ile
etrafa örnek olma
·
Davranış-duruş ve
söz-yaklaşım ile etrafa örnek olma
·
Stratejik ve
inovatif düşünme/öneriler getirme becerisi
·
Raporlama
disiplini ve rapor hazırlama becerisi
·
Toplantılara
katılma disiplini ve toplantı verimliliği
·
Bilgisayar ve
Office programı kullanma bilgisi ve becerisi
·
ERP programı
kullanma bilgisi ve becerisi
·
İletişim yeteneği
ve iletişim araçlarını kullanma becerisi
·
Problem/kriz
çözme yeteneği
·
Kurumsallaşmaya
katkısı
·
Verimliliğe
katkısı
·
Tasarrufa katkısı
·
Finansal takibe
katkısı
·
Maliyetleri
düşürmeye katkısı
Her çalışan için yukarıdaki her kriter
100 üzerinden puanlanmalıdır. Bu puanlama yapıldıktan sonra çalışana deklare
edilir ve hangi kriterden neden o puanı aldığı açıklanır. Çalışanın savunmasına
ve itirazlarına göre gerekirse puanlamada revizyon yapılır. Bu yöntem sayesinde
çalışan firmasının ve yöneticilerinin kendisinden ne beklediğini anlamış olur.
Bu onun kendisine çeki düzen vermesini de sağlar. Yöneticilerin çalışana verdiği bu puanların ortalaması Maaş Belirleme
Modülü’ne yazılır.
Yönetici değerlendirmesinden sonra çalışan değerlendirmesi yapılmalıdır.
Çalışanlara verilecek anket tipi bir formla çalışma arkadaşlarının her birini
yüz üzerinden değerlendirmesi istenmelidir. Bu formdaki sorular aşağıdaki gibi
olabilir.
·
İş arkadaşlarına
yardım etmesi
·
İş arkadaşlarına
saygısı
·
İş yerindeki
huzura katkısı
·
İş yerindeki
mutluluğa katkısı
·
Çalışkanlığı ve
Verimliliği
·
İş takibi
·
İş aktarma
becerisi
·
İş öğretme
becerisi
·
Ofis
malzemelerini kullanma becerisi
·
Mesai saatlerine
uyum
·
Tertip ve düzeni
·
Kişisel
bakımlılığı
·
Kıyafet
yönetmeliğine uyumu
Çalışma arkadaşlarını değerlendirmek
için bu anket yapılırken formu dolduranın ismi anketin üzerine yazılmamalıdır,
böylece kişi daha özgürce puanlama yapabilir. Formu doldururken kimse birbiriyle
konuşmamalı ve birbirinin formuna bakmamalıdır. Herkes tanıdığı, beraber
çalıştığı iş arkadaşlarını puanlamalıdır. Tanımadığı çalışanları puanlamamalıdır.
(Bir çalışanı en az 7 kişinin puanlaması yeterli olacaktır.) Formu
dolduranlardan adil ve hakkaniyetli puanlama için özen göstermelerini
istemelisiniz. Kıyaslama yaparak puanlama yapmalarını söylemelisiniz. Formu
dolduranlar verdikleri puanları başkalarına göstermemeli, kimse kendisine kaç
puan verildiğini araştırmamalıdır. Bir kişiye en az 5 farklı puan verilmelidir.
Bu şarta uygun olmayan puanlama hesaplamaya dahil edilmemelidir. Bir kişiye
verilen puanlar içindeki en düşük ile en yüksek olanı arasında en az 10 puan fark
olmalıdır. Bu kurala uymayan puanlamalar da hesaba katılmamalıdır. Tüm
çalışanlar diğer arkadaşlarını puanladıktan sonra formları alıp geçerli
puanları toplamalı ve puanlayan sayısına bölerek herkesin ortalama puanını
bulmalısınız. (Birbirlerinin el yazılarını tanıma ihtimaline karşılık
doldurulmuş formları ortada bırakmamalısınız. Eğer kimin kime kaç puan verdiği
öğrenilirse bu huzursuzluk ve çatışma yaratacaktır) Daha sonra aynı anket formuna
herkesin kriterlerde aldığı ortalama puanları girerek görülür bir yere
asmalısınız. Böylece çalışanların birbirlerinin performansını nasıl gördükleri
ortaya çıkacak ve bu bilgi herkesin kendisine çeki düzen vermesine yarayacaktır.
Çalışanların diğer çalışanlara verdiği puanların
ortalaması Maaş Belirleme Modülü’ne yazılır.
Çalışanları değerlemenin bir yöntemi
de sınavdır. Firma, ürünler, marka
ve yönetmelikler hakkında sorular hazırlayıp çalışanları sınava tabi
tutabilirsiniz. Sınavlar sayesinde çalışanlar mesleki bilgilerini hep taze
tutmak zorunda kalacaklardır. Bu
sınavlardan alınan ortalama puan da Maaş
Belirleme Modülü’ne yazılır.
Tablodan da anlaşıldığı gibi 2018 maaş
yükü %20 artarak (yani ortalama %20 zam yaparak) 2019 yılı maaşları otomatik
olarak belirlenmiştir. Ama her çalışan aynı oranda zam almamıştır ama 2019
maaşları adil bir maaş politikasının sonucunda ortaya çıkmıştır.
1.sütunda
çalışanların adları ve soyadları, 2.sütunda
departmanı, 3.sütunda pozisyonu yer
almaktadır.
4.sütundan 13.sütuna kadar kriterler ve onlara verilen puanlar (mavi renkte) yer almaktadır.
4.sütundan 13.sütuna kadar kriterler ve onlara verilen puanlar (mavi renkte) yer almaktadır.
2.satırda
ise karımızı renkle belirtilen parasal çarpanlar yer almaktadır.
Puanlar ve çarpanlar çarpılarak ve
çıkan sonuçlar toplanarak 2019 maaşları hesaplanmıştır. Çarpma işlemi yapılırken
Beklenti Kriterlerinde ve Performans Kriterlerinde baraj puan sistemi
uygulanmıştır. (Formülü maalesef vermeyeceğim, ama akıllı olanlarınız zaten bu
anlattıklarımdan formülü bulacaktır.)
Her Ocak ayı başında yukarıdaki
tabloda mavi renkte gözüken kriter
puanları yenilenmelidir. Böylece yeni yılın zammı kendiliğinden ortaya
çıkacaktır. Eğer yeterince zam yaptığınızı düşünmüyorsanız kriter çarpanları olan kırmızı renkteki rakamları
değiştirebilirsiniz. Veya bu tabloyu kullanarak adil bir maaş düzeni
oturttuğunuzu düşünüyorsanız sonraki yıllarda herkese sadece enflasyon oranında
zam yaparak ilerleyebilirsiniz. Ama ben yine de her yıl Maaş Belirleme
Modülü’nü kullanmanızı öneririm.
Maaşları bu modülle belirlemeseniz bile “ortaya ne çıkacak bakalım, bizim maaşlar adildir ama biz yine de bir kıyaslama yapmak için Murat Şaylan’ın modülünü hazırlayalım” diyerek bu çalışmayı yapmanızda fayda var.
Buraya kadar Maaş Belirleme Modülü’nü nasıl yapılandıracağınızı ve nasıl kullanacağınızı gayet net anlattığımı düşünüyorum. Artık kendi modülünüzü yapabilirsiniz.
Buraya kadar Maaş Belirleme Modülü’nü nasıl yapılandıracağınızı ve nasıl kullanacağınızı gayet net anlattığımı düşünüyorum. Artık kendi modülünüzü yapabilirsiniz.
Neler olacak?
Tüm çalışanlarınız için tüm kriterleri
puanladınız ve çarpanlarınızı da belirlediniz ama yeni maaşlarda mevcut
maaşlara göre çok farklı artışlar olduğunu gördünüz. Kimisinde zam çok olacak,
kimisinde zam az olacak, kimisinde de ters zam olacak. Bunun çeşitli sebepleri
olabilir.
·
Maaş Belirleme
Modülü size fazla zam yapmanızı öneriyorsa iki ihtimal vardır. Birincisi
gerçekten o kişiye az maaş vermektesiniz. İkinci ihtimal ise o pozisyon çok
önemli ama siz yeterince vasıflı birisini almamışsınız, bu yüzden maaşını düşük
tutuyorsunuz.
·
Maaş Belirleme
Modülü size az zam yapmanızı veya ters zam (maaş indirimi) yapmanızı öneriyorsa
demek ki bu kişilere torpilli maaş vermişsiniz ve bu kişiler yüzünden iş
yerinizde maaş adaletsizliği dedikodusu yapılıyor.
Mevcut maaşları nasıl adil bir şekilde revize edebileceğinizi anlattım. İşe girecek insanın maaşı nasıl belirlenmeli diyecek olursanız. Cevabım çok basit. İşe girecek kişinin bilgilerini Maaş Belirleme Modülü’ne girin ve sistemin verdiği maaşı, onun talebini öğrenmeden söyleyin. Asla pazarlık yapmayın. Pazarlık yerine şirketinizde maaşların nasıl belirlendiğini anlatın. Bu maaş belirleme sistemi ona da adil geleceği için önerdiğiniz maaşı az da bulsa itiraz etmeyecektir. Böylece karşılıklı maaş pazarlığı ve blöfü yapmaktan kurtulmuş olursunuz. Ha, sakın “belki daha az maaşa işi kabul ederdi, önce onun maaş talebini öğrenseydik” diye düşünmeyin. Zaten böyle düşünüp, pozisyonun ve kişinin hakkının altında maaş vererek işe alımlar yaptığınız için iş yerinizde hem “ucuz” çalışanlarla doldu hem de maaş adaletsizlikleri ve homurtuları oluştu. Bunu unutmayın.
Umarım bu makaleyle iş dünyamıza
hediye ettiğim Maaş Belirleme Modülü
sizin de aklınıza yatar ve uygularsınız. İnsanların adil maaş aldıklarını düşünmeleri
sadece işyerinize değil, çalışanın ailesine de iş dünyamıza da huzur verecektir
bence.