Gel gelelim; perakendecilikte ciddi bir karsızlık sorunu
var. Hipermarket zincirleri de, moda markası zincirleri de uzun yıllardır kar
üretemiyorlar. Bu karsızlığın birçok sebebi var. Kötü yönetim ve kör fiyat
rekabeti bunlardan biri. Ama bence en temel sebep kiralar. Mağaza/dükkan
sahipleri o kadar yüksek kiralar istiyor ki, marketler de mağazalar da resmen kiraya
çalışıyorlar. Özellikle AVM’deki marketler ve mağazaların vay haline…
Perakendecilik yıl içinde çok dalgalı cirolara sahiptir. Özellikle
moda markalarında yılın son 4 ayında yapılan ciro, yılın ilk 8 ayında yapılan
ciroya eşittir. Böyle bir ortamda sabit kira yerine ciroya endeksli kiralama
daha doğrudur. Ayrıca caddelerin ve AVM’lerin ciro potansiyeli her yeni
yerleşim birimi ve AVM sayesinde azalmaktadır. Dolayısıyla sürdürülebilir
cirolar elde edilememekte ve çoğu aylarda kira bile çıkarılamamaktadır.
Perakendecileri karlı hale getirebilmek için her türlü
perakende noktasının kira fiyatlarının düşmesi gerekir. Bugün Türkiye’de ister
ev, ister ofis, ister mağaza, ister arsa olsun kiralamada da, satın almada da
çok spekülatif fiyatlar oluşmuştur. Bu spekülatif fiyatlar ekonomiye şu anda
zarar verdiği gibi, ileride çok büyük krizlere de neden olacaktır (bkz; ABD’deki
2008 krizi).
Hükümet perakendecilerin kira yüküne çözüm getirmelidir.
Zira karların tamamı hatta daha fazlası kiraya gitmektedir. Devletin
toplayacağı kar, kira olarak rantiyeci kodomanların cebine girmektedir.
Perakendecilerden
vergi toplayamayan devlete bir öneri
Ev ve ofis dışı mesken (dükkan/mağaza) kiralamada bence
zorlayıcı bir kanuna ihtiyacımız var. Dükkan sahibi ile kiracı arasında gelir
paylaşımlı bir kiralama modeli olmalıdır. Bana göre hiçbir perakende noktasının
kirası aylık cironun %6’sını geçmemelidir. Örneğin %4 üzerinden kiralama
yapıldıysa, kiracı 20 bin TL ciro yaptığı ayda 800 TL kira ödemelidir. Başka
bir ay 60 bin TL ciro yaptıysa 2400 TL kira ödemelidir. (Bu sistem sayesinde
tüm mağazalar, dükkan sahipleri tarafından denetlendiği için, faturalı çalışmak
zorunda kalacaktır, dolayısıyla kayıt dışı ekonomi azalacaktır.)
%6 çok düşük bir yüzde diyecek olan dükkan sahipleri
bilmelidir ki, ciro üzerinden %6 kira ödeyecek bir firma zaten en fazla %4-5
kar edebilmektedir. Merak etmeyin günümüzde %5’ten fazla kar üretebilen,
örneğin %20 karlı çalışan perakendeci kalmamıştır. Zaten günümüz rekabet
dünyasında en büyük problem karsızlıktır. Onun için dükkânınızın değerini
şişirmeyin, açgözlü olmayın, kendinizi kiracınız olan firmanın ortağı sanmayın.
AVM’nizin veya dükkânınızın bulunduğu caddenin alışveriş potansiyeli yüksekse
veya kiracınız yüksek cirolar yapabiliyorsa tatmin edici kira elde
edeceksinizdir. Dükkânınız doğru lokasyonda değilse veya doğru kiracıya
kiralamadıysanız elbette kiranız düşük olacaktır. Daha doğrusu yaptığınız veya
aldığınız dükkanın maliyetini kiralayarak 5-10 yılda değil de batı ülkelerinde olduğu gibi 15-20 yılda çıkarmaya
çalışın.
Tabii diyeceksiniz ki, kiraların bu düzeye çıkmasına
sebep dükkan sahipleri değil, kiracılar. Onlar yüksek kiralar önerdikleri için
kiralar bu seviyeye çıktı. Doğrudur, yer
kapma savaşı içindeki markalar değerinin çok üzerinde kiralar ödemeyi göze
almışlardır. Ama bu açgözlülük yüzünden zarar etmektedirler ve devlete vergi
ödeyememektedirler. Daha da kötüsü firmalarını yok pahasına yabancılara satmak
zorunda kalmaktadırlar.
Arsa fiyatları bu düzeydeyken önerimin hayata geçmesini
imkansız bulanlar olabilir. Ama önerim hayata geçtiğinde arsa fiyatları da
kendiliğinden düşecektir. Zira yukarıdan aşağıya zincirleme bir reaksiyon
olduğu için, yani yüksek kiraları ödemeyi kabul eden kamikaze markalar olduğu
için, dükkan kiraları ve dolayısıyla arsa fiyatları yüksektir.
Kiracıdan aldığı stopaj veya kdv ile dükkan sahibinden
aldığı emlak vergisinden tatminse maliyemiz benim “gelir paylaşımlı kira
modelim” hayata geçmez. Ama bu modelin perakendecilerimize hayat vereceği,
dolayısıyla dünya markaları çıkarma yolunda önemli bir katkı sağlayacağı da
muhakkaktır.
Bir ülkeyi rantiyeciler değil, karlı firmalar büyütür. Firmalarımızın
ürettiği karların rantiyecilerce çarçur edilmesi yerine yatırımlara dönüşmesini
istiyorsa devlet, “gelir paylaşımlı kira modelini” gündemine alıp
tartışmalıdır.
Tabii, bir bakarsınız, insaflı dükkan/mağaza sahipleri, belki de
kiracılarına kendiliğinden benim önerdiğim “gelir paylaşımlı kira modelini”
önerirler. Böylece daha namuslu para kazanmış olurlar.
Web sitem: www.muratsaylan.com
Diğer blog’larım: http://sektorlernedurumda.blogspot.com http://baksumarkalara.blogspot.com