Reklamlar
yaratıcıların sezgileriyle yapılıyor diye şikayet ediyorduk. Stratejik planlama
departmanları kuruldu ama onlar da sezgileriyle strateji hazırlıyor. Yani 1+1
hala eşittir 1. Stratejik planlamanın hakkını vermek için çok çalışmak
gerekiyor. Bir gün içinde hazırlanan stratejik planlamadan kimseye hayır
gelmez.
İşte
benden stratejik planlamacılara tavsiyeler.
Hedefleri
biliyor musunuz?
Reklamverenin
işe ve pazarlamaya dair hedefleri vardır. Bu hedefler ışığında pazarlama
iletişimi hedefleri de olmalıdır.
Bazı
reklamverenlerin tanımlı, net hedefleri olmayabilir. Bu durumlarda hedef
belirlemek de stratejik planlamaya düşer.
Hedef,
şirketin yönünü, standartlarını ve motivasyonunu sağlayacak olan, karlılık,
büyüklük, rekabet, müşteri memnuniyeti, iletişim ve sosyal sorumluluk gibi
alanlarda organizasyonun başarıyı yakalayabilmesi için ulaşılması gereken
noktaları tanımlar.
Ürünü iyi
tanıyın.
Hangi
ihtiyacı karşılıyor? Fiziksel ve duygusal özellikleri neler. Kullanımı/tüketimi
nasıl? Rakip ürünlerle benzerlikleri ve farklılıkları neler?
Reklamverenleriniziden ürünü isteyin, ürünü kullanın. Fabrika gezmekten de
kaçınmayın.
“Çalışmaya
başlamadan önce ürününüzü iyice tanıyın. Sonra bu bilginizi tüketici
ihtiyaçlarıyla ilişkilendirin."
Bill Bernbach’tan Stratejistlere
“P” Analizleri yapın.
Meşhur
“pazarlama karmasını” ele alın. İyice inceleyin. Doğru sorular sizi doğru yola
sevk edecektir.
- People – Hedef
kitle tanımı doğru mu?
- Product – Ürün
daha da geliştirilebilir mi?
- Price – Doğru
fiyattan satılıyor mu?
- Place –
Bulunurluğu yeterli mi, etkili mi?
- Promotion – Tanıtım
faaliyetleri yeterli mi?
- Package – Amabalaj
ve etiketi fonksiyonel ve albenili mi?
Konumlandırma
yapın.
Pazardan
pay almaktan daha önemli şey, zihinlerden pay almaktır. Güçlü konumlandırması
olan markalar zihinlere daha kolay yerleşir ve daha zor unutulur. Konumlandırma,
bir markanın her şey değil, bir şey olmasıdır. Rakiplerinden farklılaşmasıdır.
Kolay hatırlanmasını sağlayacak hikayeye sahip olmasıdır. Konumlandırma,
tüketicinin aklında bir pencere açmak, burada bir adres belirlemek ve markanın
oradan çağrılmasını kolaylaştırmaktır.
Stratejisini
hazırladığınız markanın konumlandırmasını belirleyin. Marka bir şey söylesin.
Örneğin: “Volvo sağlam otomobildir”
Hedef kitleniz
net olsun.
Herkese
satma devri bitti. (Zaten bir iki marka dışında hiç kimse herkese satamıyordu?)
Hedef kitleyi iyi belirleyin ve sonra hedef kitlenizi iyi tanıyın. Onlar
hakkında araştırma yaptırın. Mümkünse bizzat gözlemleyin.
Marka
için tanımlı bir insan grubu oluşturun.
- SES’ini
belirleyin.
- Yaş
aralığını belirleyin.
- Cinsiyetini
belirleyin.
- Kişilik
tanımını yapın.
Siz de
yaratıcısınız. Fikir üretmekten korkmayın.
İnsan
bildikleriyle düşünür. Düşünce kalitesine göre iyi stratejiler belirler ve
kararlar alır. Bilmeniz gerekenleri araştırdınız ve buldunuz. Şimdi sıra fikir
üretmekte.
- Marka
iletişimi için neler yapılabilir?
- İletişimde
rakiplerden nasıl farklılaşılabilir?
- Satış ve pazarlamaya
dair yeni neler yapılabilir?
- Hedef kitle
kim olmalı?
- Hedef
kitlenin dikkati nasıl çekilebilir?
- Çekirdek
mesaj ne olmalı?
- Ürünün/markanın
hangi özelliği vurgulanmalı?
- Konumlandırma
ne olmalı?
- Aşağıdakiler
için yeni ve farklı neler yapılabilir?
- Branding
- Promosyon
- Reklam
- Coverage
- Etkinlik
- Sponsorluk
- Sosyal
Sorumluluk Projeleri
- Web sitesi
- İnteraktif
platformlar
- Birebir
tanıtım
- Kurum içi
ve sosyal paydaşlarla iletişim
- Mecra
Yukarıdaki iş akış planını takip
etmeyen stratejik planlamacıların ortaya koyacakları strateji veriye değil
masaya dayanarak yapılmış demektir. Yaratıcılara doğru yön veremeyecekleri
gibi, markanın yok olmasına bile sebep olabilirler.
Strateji ile uğraşmak ciddi bir
iştir. Hakkını vermek için araştırmacı ve sentezci bir ruhunuz olmalı.
Büyüklerimiz ne demiş; "Bilgi
sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz." Stratejistler bu lafı çalışma
odalarına asmalılar.
İşte altın formül: Verileri topla,
bilgiye çevir, fikir üret. Hadi kolay gelsin!
Web sitem: www.muratsaylan.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder