Çağdaş kuruluşlar, kaliteli mal üretmek, hedef kitle için
cazip bir fiyattan satmak ve kolayca elde edilebilir hale getirmekten daha
fazlasını amaçlamaktadırlar: Kurumsallaşmak ve markalaşmak. Her ikisi de, bir
işletme için “sürekli geliştirilmesi” gereken olgulardır.
Marka olmak “isimli/logolu ürün” olmaktan ya da reklam
kampanyası yapmaktan çok daha öte birşeydir. Ürünlerinde sunduğu fayda ve
kalite ile farklılaşanlar, bulunurluğunu kolaylaştıranlar, etkili satış
geliştirme taktikleri bulanlar, marka iletişimini süreklileştirenler, müşteri ilişkilerini
başarıyla yönetenler ve de dünyayı iyi takip edenler markalaşabilecektir.
Markalaşmak için, sürekli yeni verilerin toplanması, yeni
bilgilerin paylaşılması ve yeni fikirlerin üretilmesi gerekir. Beceri, ancak
sürekli bilgi akışı ile verimliliğe ve kara dönüşür. Sürekli öğrenen ve
öğrendikleriyle rekabetsel avantaj sağlayan kuruluş olmak için de
kurumsallaşmak gerekir. Kurumsallaşmak sadece operasyonel süreçleri
iyileştirmek değildir. Tüketicisini izleyen, anlayan ve gizli ihtiyaçlarını da
karşılayabilen yapıda olmaktır. Kurumsallaşmak, sanılanın ve uygulananın aksine
üretimden değil pazarlamadan başlar. Müşteriden hareketle yapılanmak ve
kurumsallaşmak bugünün iş dünyası için olmazsa olmazdır.
Peki, nereden
başlamalı?
Kurumsallaşmak ve markalaşmak için, tüm çalışanlar,
kendilerini pazarlama departmanının temsilcisi olarak görmeli, markanın
tanıtımından ve satışından kendilerini sorumlu hissetmelidirler. Farklı
fikirler geliştirebilmeleri, ürüne ve dağıtıma katkıda bulunabilmeleri,
müşteriyle ilişkide etkin sunumlar yapabilmeleri, daha verimli ve karlı
olabilmeleri için yaratıcı ve stratejik düşünmeleri şarttır. Kurumsallaşma ve
markalaşmaya katkıları ancak böyle olur. Tüm bunlar için de asgari bir
pazarlama ve iletişim bilgisine sahip olmaları gerekir.
İnsan bildikleriyle düşünür ve düşünce kalitesine göre de
katma değer üretir. Beyin fırtınalarında, arama toplantılarında görüş bildiren,
tartışan, değerlendiren ve çözüme giden stratejik yolu bulan çalışanlarla
kurumsallaşma ve markalaşma gerçekleşir.
Peki, bu çalışanları
nereden bulacağız?
İçinizden. Dışarda eleman aramayı bırakın. Transferi unutun.
Bunun sonu gelmez. Eleman sirkülasyonunu durdurun. Onun yerine içinize yönelin.
Çalışanlarınıza cesaret aşılayın. Fikirlerini alın. Katılımcı olmalarını
sağlayın. Çalışanlarınızın, mesleki bilgi ve becerilerini artıracak, kişisel
gelişimlerine yararlı olacak eğitimler düzenleyin. Onların da aklını kullanın. Unutmayın;
Kendi aklını kullanan akıllıdır. Başkalarının da aklını kullanan zekidir.
Kısacası, kurumsallaşmak ve markalaşmak için dönüşüme önce
çalışanlarınızdan başlayın.
Web sitem: www.muratsaylan.com