Günümüzün en zor satış aşamalarından biri de ürünü
yeterli sayıda satış noktasına penetre etmektir. Bayilik teşkilatı kurmak satış
noktalarını yaygınlaştırmak için en önemli yöntemlerden biridir. Bazı
firmaların Türkiye çapında 4000 bayisi, bazılarının 400 bayisi, bazılarının 40
bayisi bazılarının da 4 bayisi vardır. Yani sektörüne göre her firmanın Türkiye
potansiyelini değerlendirmek için farklı adette bayiye ihtiyacı vardır.
Bayi teşkilatı kurmak isteyen firmalar uzun vadede
(örneğin 5 yılda) kaç bayiye ulaşmaları gerektiğini hesaplamaları gerekir. Hangi
ilde kaç bayi edinmesi gerektiğini belirlemek önemlidir. Bunun için illerin
tüketim performansından yola çıkılmalıdır. Kısa, orta ve uzun vadede bir
bayiden ortalama ne kadar ciro yapacağını da hesaplayarak bayiler aracılığıyla
ne kadarlık ciro elde edileceğinin öngörüsünün (hedef) belirlenmesi en doğrusudur.
Böylece bayi bulmaya ve bayilik teşkilatı oluşturmaya ne kadarlık yatırım
yapılacağı kolayca hesaplanabilir.
Firmaların bayi yayılma stratejisi öncelikle bölgesel
olmalıdır. Bayilik teşkilatı kurmayı düşünen firma önce Türkiye’yi işine ve
satış hedeflerine uygun bir şekilde bölgelere ayırması gerekir. Bölgelere
ayırma işleminden sonra bir veya iki bölge seçerek, ilk önce buralarda
bayileşmeye çalışmalıdır.
Bölgeleri belirlerken kolaya kaçıp okullarda öğretilen
coğrafi bölgelerimizi temel alabileceğiniz gibi, ziyaret kolaylıkları bakımında
farklı bölge seçimi de yapabilirsiniz. Size ilham vermesi için aşağıdaki satış
bölgeleri haritalarını incelemenizi tavsiye ederim.
Yukarıdaki haritaların da yardımıyla bölgelerinizi
oluşturduktan sonra bölgelerin potansiyeline göre önce hangisinden veya
hangilerinden başlayacağınıza karar verin. Ardından her bir bölge için bölge
satış temsilcisi istihdam ederek (veya bölgenin önemli bir şehrinde bölge
müdürlüğü oluşturarak) bayi teşkilatı kurma çalışmalarına başlayabilirsiniz.
Not: Bazı firmalar potansiyelinden dolayı İstanbul’u tek
bir bölge, hatta “Anadolu Yakası” ve “Avrupa Yakası” olarak iki bölgeye bölerek
her birine birer saha satıcısı atarlar.
Bölgelerinizi belirlediniz, ilk önce hangilerinde
bayileşeceğinize karar verdiniz ve bölgeden sorumlu saha satıcısını da
atadınız, şimdi bayi arayışına geçebilirsiniz.
Yeni bayiler bulmak da özel bir çaba gerektirir. Bölge satıcınızdan öncelikle bir “ofis ödevi”
yapmasını istemelisiniz. Satıcınız bölgedeki bayi adaylarının ayrıntılı
listesini çıkarmalıdır. Bu listede her bayinin erişim bilgileri, yetkili adı
soyadı, mağaza metrekaresi, ne tip ürünler sattığı, rakiplerden kimleri sattığı,
sizin ürün gamınızdaki yıllık satış miktarı (tahminen) yer almalıdır.
Böyle bir liste oluşturmak için aşağıdaki araştırmalar
yapılmalıdır.
·
Rakiplerin web sitelerinden bayilerini öğrenmek.
·
Tamamlayıcı ürünler satan firmaların bayilerini
öğrenmek.
·
Google’a sektörü ve ili girerek (örneğin bebek
giyim, Kastamonu yazarak) bayi olabilecek satış noktalarını bulmak.
·
Saha satıcınızın bölgede yapacağı tarama
gezileri.
Yukarıdaki araştırma sonrasında bir harita üzerinde bayi
adaylarının yerlerini işaretlemeniz ve hangi adayları bayiniz yapmanız
gerektiğini yedeğiyle birlikte belirlemeniz gerekir.
Ardından bu bayi adaylarına sizin de pazarda olduğunuzu,
ürünlerinizin özelliklerini ve bayi teşkilatı kurmayı amaçladığınızı anlatan
bir mektup göndermeniz ilk temas açısından çok önemlidir. Bu mektubu
koyacağınız zarfa katalog, fiyat listesi ve ticaret ilkelerinizi de koymanızı tavsiye
ederim. Bu doğrudan postalama sayesinde bayi adayında bir farkındalık yaratmış
olacaksınız. Bazı bayi adayları bu gönderinize hemen geri dönecek ve sizle
tanışmak istediğinizi söyleyecektir. Bazıları ise hiç geri dönmeyecektir. Dönüş
oranları genelde %3 ila %30 arasında değişir.
Mektup gönderimi ve gelen cevaplardan sonra satıcınız
bölgedeki illeri bir sıraya koyarak dolaşmalı ve bayilik için ilk görüşmelere
başlatmalıdır. Tabi ilk ziyaretler mektubunuza olumlu yanıt verenler olmalıdır.
Saha satıcınızın gireceği her dükkan daha önce sizden
posta aldığı için sizi hatırlayacaktır. Postanızda ürün kataloğu, fiyat listesi
ve ticaret ilkeleri olduğu için de, az çok hakkınızda bilgisi olacaktır.
Satıcıların amacı bayilere bir şey satmak olduğu ve bunu
kör göze parmak batırırcasına yaptıkları için bayiler yeni satıcıları pek iyi
gözle karşılamazlar. Bu yüzden pek çok satıcı bayi adayının kapısından “yeni tedarikçi istemiyoruz” sözüyle
çevrilmişlerdir.
İlk birebir temasta red cevabı almamak için bayi adayına sesleniş
farklı olmalıdır. Örneğin “Merhaba ben X markasının üreticisi falanca
şirketten Ad Soyad, sizinle tanışmaya geldim. Hatırlarsanız geçen ay size bir
mektup göndermiştik” demek daha doğru bir başlangıçtır. “Müsaitseniz bir çayınızı içmek isterim”
gibi bir cümleyle kendinizi davet ettirmeniz birinci amacınız olmalıdır. İçeri
girdikten sonra da bir iki iltifat karşı tarafın olumsuz önyargılarını yıkacaktır.
Örneğin “Sizin hakkınızda hep olumlu
şeyler duydum. Bizim bayilerimiz arasında çok taktir edilen bir esnafsınız”
veya “Mağazanızın yerleşimi çok güzel
olmuş, her esnaf müşteri kasasını sizin gibi doğru noktaya koymuyor” veya “internet sitenizi ne kadar güzel
yapmışsınız, sizinki gibisini daha önce görmedim” benzeri iltifatlar
bayinin size karşı daha samimi olmasını ve daha çok zaman harcamasını
sağlayacaktır. Ziyaret sebebi olarak da “Biz
zaman zaman bölgelerde iyi esnaflara nezaket ziyareti yaparak, piyasayı onların
engin tecrübelerinden öğrenmek istiyoruz” diyebilirsiniz. Fark ettiğiniz gibi bayilik vermeyi teklif
etmiyorsunuz, pazar araştırması yapmaya gelmiş havası yaratıyorsunuz. Böylece
bayi adayı kendisinden bir talepte bulunmayacağınızı hissettiği için görüşmeye
daha açık olacaktır. Bu yaklaşım hem merak uyandıracak hem de sizin tok satıcı
görünmenizi sağlayacaktır.
Satış görüşmelerinde sadece konuşan ama müşterisini
anlamaya çalışmayan satıcıları gördükçe şaşırıyorum. Oysa müşteriyi ne kadar
konuşturabilirse satışa o kadar yaklaşacak. (Bir ağzı iki kulağı olan
insanoğlunun karşı tarafı dinlemekten daha çok konuşmaya önem vermesini de
garip bulmuyor değilim). En ideal satış görüşmesi sürenin yarısında satıcının,
yarısında da alıcının konuşmasıdır. Yani bir satıcı olarak bir görüşmede daha
çok siz konuştuysanız satmanız zorlaşır. Hele hele bayi kazanmanız neredeyse imkânsızlaşır.
Birçok satıcı karşı tarafı nasıl konuşturacağını
bilmediği için kendisi konuşur. Karşı tarafı konuşturmak için soru sormak
gerekir. Cevabı “evet” veya “hayır” olacak kapalı uçlu soruların yanı sıra,
cevabı bir veya iki kelimeden değil de, bir paragraftan oluşacak sorular
sorarak müşteriyi (bayi adayını) yeterince konuşturabilirsiniz.
Bir ev tekstili üreticinin satıcısı tarafından bayi
adayına sorulabilecek sorular üzerinden ne demek istediğimi daha örneklemek
istiyorum.
·
Müşteriler ev tekstilinde neye önem veriyorlar?
·
Raflarınızda bulunan ev tekstili markalarından
ne tür hizmetler alıyorsunuz?
·
Tedarikçilerinizin size yaşattığı sorunlar neler
oluyor?
·
İmkânınız ve zamanınız olsa mağazanızda ne tür
değişiklikler yapmak isterdiniz?
·
Bu işi kurmak nerden aklınıza geldi?
·
Ne kadar zamandır bu işi yapıyorsunuz?
·
Daha önce ne iş yapıyordunuz?
·
Piyasa nasıl sizce? Önceki yıllara göre farkı
ne? Önümüzdeki aylarda neler bekliyorsunuz?
·
Cironuzun yüzde kaçı ev tekstilinden geliyor?
·
Aylık ne kadarlık ev tekstili alımı
yapıyorsunuz?
·
Yeni bir markayı mağazanıza sokmaya ve
müşterilerinize sunmaya nasıl karar veriyorsunuz?
·
Ev tekstilinde ne yapılırsa sizin ve müşterilerinizin
ilgisini çeker?
·
Yeni bir markadan beklentileriniz ne olurdu?
Sorularınızla bayiyi konuşturmak ve kendisinden
bahsettirmek önemlidir. Unutmayın herkes kendisinden bahsetmeyi sever. Yukarıdaki
gibi sorulara cevap verdikçe bayi adayı size daha fazla ısınacaktır.
Aldığınız cevaplarla bayi adayına hangi yönden yaklaşmanız
gerektiğini de göreceksiniz. Bazı bayi adaylarının ürün kalitesine, bazılarının
fiyata, bazılarının ürün bulunurluğuna, bazılarının kar marjına, bazılarının
vadeye, bazılarının markaya yapılacak reklam yatırımlarına değer verdiklerini
göreceksiniz.
Görüşmenin bu aşamasından sonra aşağıdaki kapalı uçlu
soruları sormaya başlayabilirsiniz.
·
Ürünlerimizi daha önce görmüş veya kullanmış
mıydınız?
·
Web sitemize girmiş miydiniz?
·
Size daha önce gönderdiğimiz kataloğu nasıl
buldunuz?
·
Fiyatlarımız sizce nasıl?
·
Ticari ilkelerimiz sizce uygun mudur?
·
(Varsa) İlanımızı, reklam filmimizi, radyo
sporumuzu görmüş/izlemiş/dinlemiş miydiniz? (Gösterin, izletin, dinletin)
Bu soruların cevapları karşılığında ürünlerinizi ve
bayilerle çalışma şeklinizi anlatmış olacaksınız. Bol bol diğer bayilerle olan
çalışmalarınızdan örnekler vermeyi de unutmayın.
Bir bayi adayı neden ürününüzü satın
alsın, neden bayiniz olsun? Muhtemel cevaplardan bazıları aşağıdadır.
·
Ürününüz rafta
çok koşuyordur. Yani bayi ürününüzden çok satacağına inanıyordur.
·
Kar marjınız
cazip gelmiştir. Yani perakende fiyatınız ile toptan fiyatınız arasındaki fark
tatmin edici olabilir.
·
Toptan
fiyatlarınız rakiplerinize göre uygundur.
·
Toptan satış
kampanyalarınız cazip gelmiş olabilir.
·
Tanıtım
faaliyetlerinde bulunacak olma vaadiniz onu motive etmiştir.
·
Ürününüz/markanız
bayinin mağazasında bulunmayan bir segmente karşılık geliyordur.
·
Marka değeriniz
mağazasına prestij katacaktır.
·
Ürününüz nihai
tüketiciler tarafından bayiye sorulmuştur. Dolayısıyla mağazasında bulundurmak
istiyordur.
·
Markanızı
etraftaki diğer mağazalara kaptırmamak istiyor olabilir.
·
Ürününüzün
reklamlarını görmüş veya methini duymuştur. Kendi mağazasında bulundurmayı
faydalı görüyordur.
·
Ürünlerinizin
ambalajı, markanızın adı ve/veya logosu bayiye ilginç ve güzel gelmiş olabilir.
·
Bölgede sadece
onun mağazasına verecek olmanız cazip gelmiş olabilir.
·
Ürünlerinizin
üzerinde barkod ve/veya fiyat etiketi olması cazip gelmiş olabilir.
·
Satış sonrası
olanaklarınız (garanti, değişim, bakım vb) güven verici gelmiş olabilir.
·
İlkeli ticaret
anlayışınız güven vermiş ve hoşuna gitmiş olabilir.
·
Satıcınızın
yaklaşımı ve ürettiği hizmet bayiyi memnun etmiş olabilir.
Yukarıdaki satın alma nedenlerine vurgu yapacak bir sunum
ve cevaplar bayi adayını firmanıza, markanıza yakınlaştıracaktır.
Artık nihai bölüme gelebilirsiniz. “Görüyorum ki, siz bizim için ideal bir bayi adayısınız. Açıkçası ben
sizin gibi değerli bir esnafa kazandırmak isterim. Ürünlerimize olan yoğun
talebe kanımca en iyi sizin mağazanızda cevap verilebilir. İzin verirseniz
satış müdürüme de burayı önereceğim. Bayimiz olmayı düşünür müydünüz?” Bayi
adayı “neden olmasın” veya “bakarız” anlamına gelecek olumluya yakın
bir cevap verdikten sonra aşağıdaki sorulara geçin.
·
Bayilik koşullarını görüşmek ve firmamızı daha
yakından tanımak üzere merkezimize gelmeniz mümkün müdür?
·
Sizce bayimiz olduktan sonra yıllık alım
miktarınız ne olur?
·
En çok hangi ürünlerimizi satabileceğinizi
düşünüyorsunuz?
·
Hangi bankalarla çalışıyorsunuz?
·
Ürün almasanız da cari hesap kartınızı açabilmek
için fatura bilgilerinizi alabilir miyim? (küçük bir kağıda kaşe bastırmanız
yeterlidir)
İlk görüşmeden bu bilgileri alarak çıkmanız yeterlidir. Ama
işi sonuçlandırabileceğinize inanıyorsanız bir sonraki ziyarette karşılıklı
imzalanacak bayi sözleşmesini vermeniz, sözleşme sırasında almanız gereken
teminat mektubunun miktarını belirtmeniz, isteyeceğiniz resmi evrak
fotokopilerini bildirmeniz gerekir. Ben bu aşamayı e-postayla veya daha sonraki
ziyarette tamamlamanızı daha doğru buluyorum.
Tüm doğru yaklaşımınıza rağmen bayi adayı bayiniz olmaya
mesafeli ise, kendisine sizi ağırladığı için teşekkür edin ve zaman zaman bu
ziyaretleri yapacağınızı bildirin. Bayiniz olan esnaflardan referans olarak
verebileceklerinizden 2-3 tanesinin erişim bilgilerini bırakıp (referans
bayiler listesini hazırda bulundurun), bayi adayından firmanızı ve ürünlerinizi
araştırmasını rica edin. Acele etmeyin, aç satıcı olmayın, daha bu bayiyle çok
temas kuracaksınız.
Nihai tüketicilere ürün satan mağaza, market ve dükkanlar
yeni satabilecekleri ürün ve markalara kayıtsız kalmazlar. Rafta sirkülasyonu
çok olacak ürünleri alıp teşhir etmeyi denemekten çekinmezler. Daha önce yüz
çevirdikleri markaların performansını gördükten sonra bayiliğini alamadıklarını
bildikleri için yeni bir markayı denemekten çekinmezler. Bu yüzden sizi
ağırlayan bayi adayı size “hayır” dese bile aklının bir ucunda kalacaksınız.
Sizin güzel sunumunuz sonrasında web sitenizi, kataloğunuzu, fiyat
listelerinizi ve referanslarınızı araştıracaktır. Şimdi evet demediyse yarın
veya bir sonraki ay size geri dönebilir. Önemli olan kendisine kendinizi
hatırlatmanızdır. Yani bir “hayır” karşısında pes etmek yok. Temasa devam.
Bayi adayından olumlu veya olumsuz cevap aldıktan sonra
etraftaki diğer bayi adaylarıyla da görüşme yapmanız gerekiyor. Zira bir
bölgede en doğru adaya bayilik vermek için listenizdeki tüm adaylarla
görüşmeniz daha doğrudur. Seçenekleriniz çoksa bayi adaylarıyla pazarlık
süreciniz daha kolaylaşacaktır. Bir bayi adayı başka bayi adaylarının da
markanızla ilgilendiğini hissederse sizin kurallarınıza daha fazla itaat
edecektir. Bazen saha satıcıları en
kolay yolu seçerek keşfe çıktıkları bölgedeki ilk sektörel esnafı bayi
yaparlar. Halbuki bölge enine boyuna incelenmeli bayilik verilebilecek en uygun
sektörel esnaf seçilmelidir. Yazımın başında önerdiğim bayi adayları listesi bu
hatayı önleyecektir.
Bir esnafa bayilik verilmeden önce o esnaf hakkında mali
istihbarat yapılması gerekir. Banka aracılığıyla bayi adayının çekinin yazılıp
yazılmadığı veya senedinin protesto edilip edilmediği kolaylıkla öğrenilebilir.
Esnafın çalıştığı diğer tedarikçilerle görüşülebilir. Böylece esnafın itibarı
ve potansiyeli öğrenilebilir. Bu araştırmadan sonra bayiliği verme görüşmelerine
başlanması daha doğru olur.
Bir veya iki bölgede yeterince bayi edindikten sonra
diğer bölgelerde bayiler edinmek daha kolay olacaktır.
Bayi bulmak için yapabileceğiniz diğer faaliyetler de
aşağıdaki gibidir.
·
Sektörünüzün fuarında stant açarak bayi
adaylarıyla tanışmak.
·
Gazete ve dergilere bayilik vereceğinizi duyuran
ilanlar vermeniz,
·
“Bayim Olur Musun?” fuarında stant açmanız.
Yukarıdaki faaliyetler ile de epey bir bayi adayı
bulabilirsiniz. Başlarda ayda 4-5 bayi edinirken artık haftada bu sayılara
erişeceksiniz.
Bölgedeki bayilere hizmet üreten satıcılarınız zamanla
bayilere hizmet vermekten yeni bayi arayışına zaman ayıramayacaktır. İlde
ve/veya bölgede yeterince bayi edinmeden bayi kazanma çabalarına son vermeniz
hedeflerinize ulaşmanızı engelleyecektir. Bu sebeple yeni bayi bulma konusunda
satıcılarınıza ekstra prim vermeniz etkili olacaktır.
Bayi sayınızı artırmanız dileğiyle…
Not: Konuya ilgi duyanlar sevgili dostum Faruk Şener'in sunumunu da incelemeli: http://www.slideshare.net/AhmetFarukener/yeni-bayi-yapilanmasi3-14703805
Web sitem: www.muratsaylan.com